-Hiç de göstermiyor ama herif resmen gavur ölüsü gibiymiş. Belim koptu Allah'ıma...
-Ya hiç sorma. Yetmiş yaşında filan demişlerdi de ben de pinpon bir kikirik sanmıştım. Herif camış gibi maşallah. Neyle besledilerse artık.
-Neyse kazasız belasız indirdik aşağı, bir de cankurtarana attık mı gerisi kolay.
Efendim, anlamışsınızdır tabii olarak. Bahsi edilen gavur ölüsü de camış da bendeniz oluyorum. Olan hadise ise komşular ve ambulans görevlileri tarafından üç katlı evimizden aşağıya indirilme olayım.
Kazasız belasız aşağıya indirildim. Yine kazasız belasız ambulansa yerleştirildim.
Eskiden hasta yakını da hastanın yanında hastaneye gelebilirdi ambulansla o sebeple zorlukla seslendim:
- Oğlum ya da eşim de birlikte gelsin.
- Ohoooooo. Amca sen çooook eskilerde kalmışsın. Artık hasta yakınları ambulansla gelemiyorlar hastaneye. O usül kaldırıldı.
- Ya amca ! Şimdi diyelim ki yolda senin kalbin durdu. Biz seni hayata döndürmeye mi uğraşacağız yoksa refakatçının '' Getttiii babaamm'' ya da '' Daha doyamadan getti gocaaammm'' Diye höngürdemeleriyle mi uğraşacağız?
-Allah Allah... Yolda kalbim durursa mı? Ulan alt tarafı bir ihsal. Ne diye kalbim dursun ki? Ne güzel moral veriyorsunuz insana.
-Belli mi olur? Vatandaşı alıyoruz ambulansa, meğer araba tutuyormuş hazreti. Başlıyor kusmaya. Al başına belayı...
-Hımmm. Sanırım haklısınız.
Tam ambulans hareket edecek, bir kadın sesi... Yanlış algılamadıysam benim eski-yeni eşim:
-Evlatlar! Işıkları tamamen açın da ışıklar içinde uyusun.
Evet, gerçekten de ışıklar içinde uyuyorum. Tabii bu uzanmaya uyumak denirse. Aslında tam anlamıyla uyuyorum sayılmaz ama ışıklar içinde olduğum kesin. Hatta tepede bir de mavi kırmızı ışık yanıp sönüyor. Işık yönünden bayağı zenginim vesselam
Derken yanıma iki sağlık görevlisi geldi.
Allah Allahhh... Bunlar kadın desem kadın değil, erkek desem erkek değil... Yok yok yanlış anlaşılmasın LGBTİ türünden bir şeyden bahsetmiyorum. Çok farklı bir şey bunlar. Oldukça da ciddiler.
-Şeyyyyy. Fethiye'ye mi gidiyoruz yoksa Seydikemer'e mi?
Ambulans Fethiye'den geldiğine göre Fethiye'ye gitme ihtimalimiz de vardı.
Sağlık görevlilerinden az yaşlıca olanı cevap verdi:
-Ne Fethiye'si? Ne Seydikemer'i?
-Aman Allah'ım! Çok mu kötüyüm? Muğla ya da Antalya'ya mı gidiyoruz?
Bu sefer öbürü cevap verdi:
-Amca ! Sen işin ciddiyetinin farkında değilsin sanırım.
-İşin ciddiyeti mi? Yahu alt tarafı ishal. Bir ishal yüzünden İzmir'e sevk etmiş olamazlar herhalde değil mi?
Sağlık görevlileri birbirlerine baktılar ve aralarında konuştular:
-Zavallı tam anlamıyla şokta maalesef Münevver'ciğim.
-Haklısın ama bir an önce kendisine gelmesi lazım. Bir iki tokat mı atsak acaba Nehir'ciğim?
Zorlukla kafamı kaldırdım.
-Tokat atmak mı? Hem de hasta bir adama? Siz delirdiniz mi Allah aşkına? Size basit bir soru sordum '' Nereye gidiyoruz?'' Diye, siz olayı nereye getirdiniz?
-Beyefendi hâlâ kendinizde değilsiniz. Burada soruları siz değil biz sorarız.
-Haydaaaaa. E sorun o zaman ne soracaksanız.
-Söyleyin bakalım Rabbiniz kim?
Aman Allah'ım ! Benim sağır kulaklar... Münevver ve Nehir olarak anladığım bu isimler ???? Evet evet, bunlar Münker ve Nekir ( Sorgu sual melekleri )
-Evet Sami Bey ! Cevap verin. Rabbiniz kim?
- Sami Beeeyyyy. Sami Beeey... Beni duyuyor musunuz?
-Güzel... Şimdi karnınıza bastıracağım. Ağrı olursa söyleyin.
-Şeyyy. Münker ve Nekir nereye gitti?
-Az önce beni sorgulayan melekler.
-Burada bir tane melek var, hemşire Ayşe Hanım. O da serumunuzu taktı da rahatladınız biraz. Sayıklayıp duruyordunuz '' Rabbim Allah.'' Diye... Şimdi bana cevap verebilirsiniz sanırım. Soruyorum: Böyle bastırınca karnınız ağrıyor mu?
-Rabbim Allah. Peygamberim Hz. Muhammed. Kitabım Kur'an... Pardon doktor bey. Karnım ağırmıyor öyle bastırınca.
(
Münevver Ve Nehir Hemşire başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
25.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
