KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
NE ZAMAN SAMİMİ OLACAĞIZ?
Mevlana: “Ya olduğun gibi
görün, ya göründüğün gibi ol” der. Rabbimiz de: “Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” diyerek kullarını uyarır.
İslam’da ihlas adını verdiğimiz ve Kur’an’da tek başına bir sure
olan; “İhlas” suresi var. Bu İhlas suresi, Kur’anın üçte biri kabul edilir.
Yani her şeyin başının samimiyet, göründüğü gibi olmak, şeffaflık ve ikiyüzlü
olmamak olduğu insanlara hatırlatılır.
Rabbimiz sık sık samimiyetten söz ediyor ama biz Müslümanlar, tam
aksine samimiyetsizliği tercih ediyoruz! Konuşmalarımız samimiyetsiz,
davranışlarımız samimiyetsiz, alışverişimiz samimiyetsiz, gülmelerimiz
samimiyetsiz...!
Samimiyet, ihlası gerektirir. İhlas da ihsanla bir anlam kazanır.
İhsan, bilindiği gibi Allah’ı görür gibi ibadet etmektir. Biz Allah’ı görmesek
bile-ki görmemiz mümkün değil-, O’nun bizi gördüğü idraki içinde olmaktır. Yani
hayatta iken, yaşarken, bu can gövdede konuk iken bizi gizli ilahi kameranın
çektiğini, her hal ve hareketimizi kayıt altına aldığını, günü geldiğinde bu
çekimlerin yüzümüze karşı okunacağı ve samimiyetsizliklerimizin suratımıza
çarpılacağını bilmemiz ve ona göre bir hayat sürmemiz gerekir.
Bizi zorlayan mı var ikiyüzlü olmaya? Başımıza tabanca mı
dayıyorlar; “Samimi olma” diye? Ticaretinde hile yaparak, başkalarını aldatarak
çok para kazanmak için samimiyetsiz şekilde, müşterilere ikiyüzlü tavır
sergileyerek: “Müşteri velinimetimdir” yazıp, onu da herkesin göreceği yere
asarak sureti haktan görünmenün anlamı var mı? Sevgililer sevgilisi Hz.
Peygamber Efendimiz: “Yanınızda
çalıştırdıklarınıza yediğinizden yedirin, içtiğinizden içirin, giydiğinizden
giydirin” diye uyarır. “Bizi aldatan
bizden değildir” der.
Samimi olmamak, ahlaklı olmamak demektir. Halbuki İslam tamamen
ahlak demektir. İbadetler, ahlakı zirveye çıkarmak içindir. Bunun için; “Ben mekarimi ahlakı tamamlamak için
gönderildim” demektedir Peygamberimiz.
Samimiyet, tevhidin sonucudur. Demek oluyor ki, samimiyetten
yoksun olan, tevhidi anlamamış, her gün beş vakit namazımızda okuduğumuz Fatiha
suresindeki: “Yalnız sana ibadet eder,
yalnız senden yardım dileriz”
yakarış ve duasına uygun hareket etmiyoruz sonucu çıkıyor.
Samimiyet!
Tertemiz bembeyaz tortusuz hayat,
Dostların geçtiği yol samimiyet,
Amasız fakatsız korkusuz hayat,
Yıkmayan dökmeyen yel samimiyet!
Hiç hilafı olmaz asla laflarda,
Her zaman her vakit gözü aflarda,
İnsanca uzanan el samimiyet!
Göründüğü gibi gezer dolaşır,
Gönüller fetheder cana ulaşır,
Muhabbetlerle her yana ulaşır,
Sevgiyle sarılan kol samimiyet!
Kafanın içinde art niyet yoktur,
Aslından süzülen berraklık çoktur,
İçilen süt gibi bembeyaz aktır,
Riyaları silen sel samimiyet!
Kalpleri fetheyle Yunus misali,
Bitmeyen vefada Yusuf emsali,
Mecnunlar içinde Leyla timsali,
Düpedüz dosdoğru kal samimiyet!
Elinle dilinle kimseyi kırma,
Şefkat kanadı ger ilgisiz durma,
Günahı setreyle yüzüne vurma,
Elif gibi dimdik ol samimiyet!
Maskeli Dünya
Adamlar tanıdım, kimleri bildim,
İkiyüzlü canlar öldürür beni.
Sevgiler besledim, kinleri sildim,
Hilekar nadanlar, öldürür beni!
Maske yüzde gezer, aslı iflasta,
Gönüller kederli, cümlesi yasta,
Muhlisler hederli, olmuşlar hasta,
Riyakar insanlar, soldurur beni!
Yüzüne gülerler, samimiyetsiz,
Menfaat dilerler, iyi niyetsiz,
Terk edip giderler, seni sebepsiz,
Yalancı çehreler, yıldırır beni!
Muhabbet manasız, sözler lekeli,
Kalpler sızdırıyor, özler lekeli,
Akan yaş sahtekâr, gözler lekeli,
Münafık nazarlar, çıldırtır beni!
Kirlettik!
Pınarları bozduk göle saldırdık,
Denizi
ırmağı suyu kirlettik,
Ormanı
çevreyi çöle kaldırdık,
Sahili
doğayı koyu kirlettik!
“Dengeyi
bozma” der yüce Rabbimiz,
Kimler
kulak verir buna hangimiz?
Doğayı
bozmaya var mı hakkımız?
Elleri
ayağı boyu kirlettik!
Evlat
isyan eder atayı takmaz,
Aile
bozuldu anaya bakmaz,
Muhabbet
azaldı öğütler akmaz,
Akraba
bağını soyu kirlettik!
Sözümüz
hedefsiz hakka varmıyor,
Gözlerimiz
fersiz canı görmüyor,
Özümüz
değersiz canan girmiyor,
Ziyafet
şöleni toyu kirlettik!
Biz
böyle değildik ne oldu şimdi?
Geçmişe
baktım da gözyaşım indi,
Nice
değerlerin hepsi de sindi,