okunmamış duayı yüzüme ben sürdüm
astarı aslından da ucuz kabahatlerim
zeban’ı eskimiş urbamdan çıkardım
kırk tas su döktüm ağrıma gidenin ardından
gölgesi de yok
lakin sahipsizdir bu şiir
öksüz ve yetimdir
söylemediklerimin bir tarafı ağlamaklı kalır
şu ayaz fıtrat gününde
madem ki bunu da okuyan var
öyle ise aşk’olsun
her şiir gitmek istediği yere varamaz
okunsa belki
yazardım kim bilir
kısa oldu bilinir zamanın sarrafı
kalp pompalamaz ki dile yükünü
boğazda takılıp kalır söylenemeyen
cebimde düşleri korkutacak kadar aşk kalmadı
yazsaydım belki
okurdu kim bilir
içime sahip çık
dışıma türkü çal
düşümün sisli satırı
bana şiirle bak