-Haçlılara
ve Moğollara Diz Çöktüren Hükümdar: Baybars:
Milletler tarihi gerçekten çok ilginç gelişmelerle doludur. Türklerin tarihi de ilginç liderlere ve olaylara sahiptir. Bu makalemde Baybars isimli kahramanımızdan bahsedeceğim. Baybars, köle pazarından başlayan hayat serüvenini bir devlet kurarak nasıl taçlandırdı?
Tüm yönleriyle işte
Baybars:
Kaplan gibi güçlü anlamına gelen Baybars isimli yiğit, 1233 yılında Kuzey
Karadeniz’in Kıpçak topraklarında doğdu. Soy olarak Ulubarlı zümresinin
Borçoğlu kabilesine mensup bir Kıpçak Türkü’dür. Künyesi ise El Melik Ez-Zahir
Rükneddin Baybars el Bundukdarid’dir.
Köle
Pazarından Memluk Hükümdarlığına:
Cengiz
Han’ın oğulları ve torunları bu dönemde tüm kavimlerin korkulu rüyasıydı. Moğol
istilaları Kıpçak bölgelerine kadar uzanıyordu. Kıpçak şehirlerini bir bir
talan ederken, bir yandan da Türkleri esir ediyorlardı. İşte o esirler arasında
Baybars da bulunuyordu. Moğollar, Baybars’ı köle pazarında Bizans tüccarlarına
satmıştı. Bizans tüccarları da Baybars’ı Eyyubi Sultanı Melikü’s Salih’e
satmıştı. Eyyubi Sultanı, Baybars’ı Eyyubi Devleti ordusunda Türk kölelerden
oluşan Bahriye askerleri arasına almıştı.
Baybars, çok zeki ve atak bir gençti. Bu özelliğinden dolayı kısa sürede
Bahriye emirliğine kadar yükselmişti.
Moğolları Durduran Savaş: Ayn Calut. Baybars’ın doğduğu yıllardan
yetişkinlik dönemine kadar hayatının geçtiği topraklarda Moğol istilaları bütün
insanların canını yakmaya devam ediyordu. Moğollar, Anadolu Selçuklu Devleti ve
Harzemşahlar gibi büyük devletlerin sonunu getiren en önemli güç olmuştur.
Memlükler, Moğolları yenebilen tek devlet olarak İslam tarihinde önemli
bir konum edinmişlerdir. Daha önce güçlü birer Türk-İslam devleti olan
Harzemşahlar ve Anadolu Selçuklu Devleti’ni savaş meydanlarında yenen Moğol
ordusu, 1260 senesinde Ayn Calut’ta Memlük ordusunun karşısına çıkmıştı.
Baybars’ın başında bulunduğu Memluk ordusu, Ayn Calut Savaşı’nı kazanarak
Moğol İmparatorluğu’nun büyük gücünün kırılmasına neden olmuştur. Savaşın
ardından Baybars, kendisine Halep Valiliği vermemesi nedeniyle Sultan Kutuz’u öldürterek
Memluklerine yeni hükümdarı oldu. Baybars, 1261 yılında Moğollar tarafından
öldürülen Abbasi halifesinin yerine yeni bir isim atayarak, Mısır Abbasi
Hilafetinin kurulmasını sağladı.
Baybars’ın Hristiyanlara Karşı Mücadelesi:
Baybars, Mısır Türk Devleti’nin en kudretli döneminin yaşanmasını
sağlamıştır. Memluk Devleti’nin dördüncü hükümdarı olarak Haçlıları Yakındoğu
topraklarından çıkarmak için büyük mücadeleler vermiştir.
Baybars, 1263 yılında Haçlıların kurduğu Frank Kudüs Krallığı’nın merkezi
olan Akka Kalesini kuşattı. Bu kuşatma sonucunda kaleyi ele geçiremememiş olsa
da, Safed, Yafya, Aşkelon ve Arsuf’da karşılaştığı haçlı birlikleri yenerek
kalelerini yıktırdı.
1266 yılında Küçük Ermenistan’ı, 1268 yılında ise Antakya‘yı ele geçirdi.
Baybars, Haçlılar ile olan mücadelesinde onları Yakındoğu topraklarından
sürerek, siyasi, askeri ve iktisadi üstünlüklerini ortadan kaldırdı. Ardında
kurumsal yapısı sağlam ve güçlü bir devlet bırakan Baybars,
Baybars’ın Tarihteki Önemi
ve Yeri:
Baybars, bir sultan olarak askeri dehası ve sosyal devlet anlayışıyla
Memluklerin en parlak döneminin yaşanmasını sağla-ıştır. Kahire ve Şam
şehirlerinde bir haberleşme sistemi olan ulak sistemini geliştirmiştir. Han,
hamam, köprü, çeşme, su ka-alları yaptırarak halkın sosyal ve ticari anlamda
gelişmesini sağlamıştır.
Sultan Baybars, Kahire’de kendi adını taşıyan bir cami yaptır-ıştır.
Şam’da bulunan ve günümüze kadar gelmeyi başaran Zekeriya Medresesi ve Zekeriya
Kütüphanesi, Baybars’ın kendi imkânlarıyla yaptırdığı eserler arasında yer
almaktadır.
Memlük Devleti, Osmanlıların saldırılarına maruz kaldı. Bu savaşlar Memluk
Devleti’ni ekonomik yönden krize sürükledi. 1504-1517 yılları arasında Memlukluler ile Portekizliler arasında çetin
bir deniz savaşı yaşandı. Osmanlı Hükümeti
bu savaşta Memluk Devleti’ne destek oldu. Savaş çetin geçse de Portekizliler
yenildi ve Hicaz kuşatmasından vazgeçip geri döndüler. Ancak 1517 yılında
Memluk Devleti, Ridaniye ve Mercidabık savaşında 1. Selim’e yenilerek tarih
sahnesinden silindi. Böylece Osmanlı Devleti Mısır’ı tamamen ele geçirdi;
Memluk Sultanlığının topraklarını da kendi topraklarına kattı.