Sadece Babam
SADECE BABAM
Artık anıları taşımakta zorlanan parkelerin üzerinde, tavşan ürkekliğiyle ilerliyordu. Uykuyu yüzüstü bırakan gözleri, uyuşukluğun narin beline sarılıp, bilinç defoları oluşturuyordu.
Rüzgârın insafına kalan ipek bir şal edasıyla gelip kitaplığın raflarına dolandı. Halinden fazlaca okunmuş olduğu anlaşılan kitaba bir epigrafist hassasiyetiyle yaklaşıp onu usulcacık yerinden aldı.
Mür ağacından yapılmış kitap ayracını sayfaların arasından çıkartıp, avucunun içinde sıkıca kavradı. Üzerindeki el işçiliğine uzunca baktıktan sonra arkasını çevirdi, orada “Canım kızıma sevgilerimle” yazısını okuduktan sonra babasının imzasını öptü ve hasretle kalbinin üzerine bastırdı.
Henüz sekiz yaşındayken, hayat o kadar güzeldi ki ve hayranlık duyulacak kadar da kusursuz.
Babası akşamları memuriyetten gelince bir iki saat şekerleme yapardı. Gerçekten de uyanınca şeker gibi bal gibi bir adam oluverirdi. Penceresi evin girişindeki avluya bakan odasında, küçük bir çocuğa dönüşür onunla oyunlar oynardı.
Enerjisi sanki hiç bitmezdi, geceleri de kendine hayran bırakan bir heyecanla ahşap süs eşyaları yapardı. Bir gün merdivenlerden düşmüş ve dizini yaralamıştı da babası ona denizatı motifli o kitap ayracını hediye etmişti. Oysa o gün çok ağlamıştı ama o el emeği, göz nuru hediyeyi öykü kitabının arasına koyunca artık hiçbir şeyciği kalmamıştı.
“Babacığım seni o kadar çok özlüyoruz ki yokluğun bizden ne çok şey alıp götürdü bir bilsen. Ne yağmurların ne atlıkarıncanın ne de horoz şekerlerinin tadı kaldı. Biz de evlat sahibi olduk senin yükünü sırtladık. Hiç kolay değil baba, seni şimdi o kadar iyi anlıyorum ki. Biliyorum oradan bizi görüyorsun, benim evlatların bunu nasıl yaptı diyorsundur bazen. Biz senin parmaklarının ucundaki merhametin, ilmin tozu olamayız ama inan baba sana layık olmaya niyetle geçiriyoruz her günümüzü.. ”
Yolun karşı tarafındaki korulukta otlar çalılıklar çiğ ile yıkanırken, kabinden dudaklarının kıvrımlarına bu cümleler döküldü, umut fakiri yanakları nemlendi.
(
Sadece Babam başlıklı yazı
mavi-yildirim tarafından
15.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.