Online Üye
Online Ziyaretçi
Âşıkla Maşukun Buluşması Konuşması
Bir zamanlar, kelimelerin kifayetsiz kaldığı, bakışların ve
gülüşlerin yaşandığı bir aşıkla maşuk karşılıklı sohbete dalmışlar aşkın
denizinde okyanusunda…. Âşık ve Maşuk, birbirlerine olan sevgilerini ifade
etmekte bazen zorlanırlardı. Ama bu tatlı şaşkınlıkları, onların aşkını daha da
özel kılardı. İşte bu aşkın , aşkla bakan aşığın maşukun onların komik ve
sevimli diyaloglarıyla dolu anları resm etmeye çalıştım birazcık.
Âşık. “Ah, sevgili Maşukum, senin gözlerin yıldızlar gibi
parlıyor. Ama neden bu kadar şaşkınım diye sorma bilmiyorum. Seni görünce
oluyor?”
Maşuk. “ Ey Aşığım, senin bu güzel sözlerin beni her zaman
şaşırtıyor. Dilim dolanıyor, ne diyeceğimi bilemiyorum.”
Âşık. “Kelime bulmak zor mu geliyor? O zaman sadece gülümse,
çünkü gülüşün her şeyi anlatıyor.”
Maşuk.“Ey Aşığım, seninle konuşmak bile bir sanat. Ama bazen
kelimeler kifayetsiz kalıyor.”
Âşık. “O zaman bırak kelimeler kifayetsiz kalsın, biz sadece
kalbimizle konuşalım.”
Âşık.“Maşukum, seninle her an bir şarkı gibi. Dinliyorum
Ama bazen öyle anlar oluyor ki, kelimeler kifayetsiz kalıyor benim gibi, şaşkınlığım gibi...”
Maşuk. “Ey Aşığım, seninle olmak gerçekten bir şarkı
gibi. Ama bazen senin bu tatlı şarkıların şaşkınlığınla, baygın bakışınla beni
daha da çok güldürüyor.”
Âşık. “Maşukum benim, senin gülüşün benim için en güzel
melodi, dinledikçe dinlemeye baktıkça bakmaya doyamıyorum. Ama bazen kelimeler
kifayetsiz kalıyor, an gibi bırakalım kifayetsiz kalsınlar sadece bakışlarımız
yetiyor.”
Maşuk. “Evet, bazen bir bakışın bir ömre bedel. Ama yine
de seninle konuşmak, bu tatlı şaşkınlıkları yaşamak çok güzel.”
Âşık. “O zaman bırakalım kelimeler kifayetsiz kalsın,
biz sadece anın tadını çıkaralım, aşkın içinde birlikte yanalım.”
Âşık. “Maşukum, seninle her an bir tablo gibi. Ama bazen
öyle anlar oluyor ki, kelimeler kifayetsiz kalıyor. Tablolardaki resimler siliniyor
sen yerleşiyorsun o gülüşünle bir tablo gibi”
Maşuk. “Ey Âşığım, seninle olmak gerçekten bir tablo
gibi. Ama bazen senin bu tatlı şaşkınlığın beni güçlendiriyor.”
Âşık. “Ah, Maşukum cennet gülüşlüm, senin gülüşün benim
için en güzel sanat eseri, çizmeye kalsam/kalksalar çizemezler. Ama bazen
kelimeler kifayetsiz kalıyor, sadece bakışlarımız yetiyor.”
Maşuk. “Evet, bazen bir bakış bin kelimeye bedel, haydi
durma bana gel. Ama yine de seninle konuşmak, bu tatlı şaşkınlıkları yaşamak
çok güzel.”
Âşık: “O zaman bırak kelimeler kifayetsiz kalsın, biz
sadece anın tadını çıkaralım.”
Âşık. “Maşukum bahar bakışlım, seninle her an bir bahar
gibi. Ama bazen öyle anlar oluyor ki, kelimeler kifayetsiz kalıyor, tüm
kelimeler heceler bakışınla salınarak nazlı nazlı gelişinle eriyor yok oluyor
dilimde.”
Maşuk. “Ey Âşığım, seninle olmak gerçekten bir bahar
gibi. Ama bazen senin bu tatlı şaşkınlığın o bakışın yüreğime doğru akışın, sakarlığın
hele beni daha da çok güldürüyor.”
Âşık. “Ah, Maşukum, senin gülüşün benim için en güzel kırlarda
açan bir çiçek. Ama bazen kelimeler kifayetsiz kalıyor, sadece bakışlarımız
yetiyor elbet özlemlerimiz de bitecek, bahar gibi geleceksin hayatıma renk getireceksin
hissediyorum...”
Maşuk “İşte bak gözlerimiz konuşuyor. Ama yine de seninle
konuşmak, bu tatlı şaşkınlıkları yaşamak bana mutluluk veriyor inan, benim
şaşkın aşığımsın sen.”
Âşık. “O zaman bırak kelimeler kifayetsiz kalsın, ama
yalın kalmasın, yalnız kalmasın kifayetsizlik gülüşünle son bulsun, gel sarıl
bana baharda değil her mevsimde açan çiçeğim biz sadece anın tadını çıkaralım
cennet kokulum.”
Mehmet Aluç