Kayanın  başında ötüyor keklik,
Avazında yanık ağıt sesi var.
Vurulmuş kayada  yatıyor  keklik,
Hele gidin bakın acep nesi var.

Avcı vurmuş kanatları yaralı,
Ayrı düşmüş sürüsünden aralı.
Şu bizim dağların yavru maralı,
Ömür boyu mahkum, bir kafesi var.

Yarası çekilmez bir sancı mıdır, 
Bizim yöreden mi ,  yabancı mıdır 
Yoksa konar göçer bir hancı mıdır, 
Ne garip hüzünlü  bir nefesi var. 

Kınalıdır boynu allı yeşilli, 
Mahmuzu kırılmış tüyleri çilli,
Harap olmuş düşmüş perişan halli,
Dünyası kararmış  tez gidesi var.

Aşık Aslansofu'm gönül paresi,
Yürek dayanır mı kanar yâresi,
Olabilsem yarasının çaresi,
Her canlının yâri bir göresi var.

    
( Yaralı Keklik başlıklı yazı Musa Aslansofuoğlu tarafından 1.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu