Delon Delaletine 2

…Allain Delon O’ dur ki, artiz oluncaya veya edilinceye kadarki yaşam kesitinde çeşitli cinayetlere bulaştığı ihtimali kesin polisiye soruşturamlardan geçmiş. Sömürgelerden birine askere yollanmış ve kim bilir kaç kişinin kanına girdiği belirsizlikten döner dönmez kız suratlılığını cam kalplilikle karışımlayıp afişleyen sex erotikliğinin bol kazanç ve sayısız ödüllü şöhret getiren makaralara sinama salonlayarak film gerdirip sardırmış..

Alain Delon O’ dur ki, kent boğumlu ve metalik kurmacalı bulvar butik reklam afiş teşhir dekor çarşı marka dolaşımların sine vizyon hikayecisi olmaktan öte gitmeyen yüzden çehreden gövdeden ve perdeden sarkıp düştükçe her şöhretlinin bilindik refleksiyle alt tabakanın hep uzağında ve üstünde olmaya kendini duvarlaştırıp izole eden lükste, konforda, sitede , villada, özel adalarda çekildikleri asosyal inzivada insanlıktan çıkarak iyilik güzellik sivil toplumculuk konferanslarında görünür kaybolur veya hayvanlaşırlar.

 

Romy Schneider’ in tanıklığıyla eşcinsellik dahil her şekil sapkınlığa damga vurup deneyen Alen Delon da depresif travmalara düşünce İntihar denemelerine girişmiş, hayvan severliliğin artistlik yapan dükkanına atmış kendini

En nihayette yeryüzü haksızlıklarını çelişkilerini zulümlerini vahşetlerini baskılarını katliamlarını zorbalıklarını korkularını yağmalarını kaygılarını çirkefliklerini yıkımlarını köklü sorunlarını ve kalıcı dengesizliklerini şöhretin zirvesindeyken hiç bir filminde veya sivil hayatında adını dahi anmayıp sorgulamayan….Alain Delon O” dur ki, her ilişki kurduğu sinema koltuk numaralı kadınlardan doğmuş olan çocuklarına tıpkı kendinin anasız babasız ve çocuksuzluğu örüp işleyen kendini tekrarlamak gibi sahiplenmeyip dehşet bir cinnet sarmalının içine terk eden sadistin tekiymiş.

 

Ve Allain Delon O dur ki karanlık salonların ışıldaklı renkli perdelerindeki kız suratlılığının tam aksine çocuklarının daha ölmeden mirası için cinayet tasarlayıp kendini ortadan kaldırmak niyetini öğrenince, ‘ yeter artık bozuldu tadı kalmadı hiç bir şeyin , burda durup hiç biri olarak yaşamaktan bıktım, köpekler mezarlığına gömülmek şartıyla öldürtmek istiyorum kendimi ‘ anlam içerik ve özetiyle, tüm yaptıklarını ve yaşadıklarını hiç bir mutluluğa inanca saygınlığa çevreye kültüre adlandırıp tanımlamayan çöpe atmış mezara gitmiş kendi kendinden.

Nasıl olsa günü vakti gelecek, bütün itibar onur saygı vicdan sorumluluk ilgi samimiyet yakınlık ilişki be değer kavramlarında duyumlu duyarlı dünya hayatını kendisiyle tamamlayıp bitirerek hiç kimse bir diğerine istisnasız ayrıcalıksız ölüp gidecekti her insan . Sonra da günden güne daha az hatırlanıp anılmaysa Ölüp gidecekti de, belirleyen şartlar ne kadar değişir dönüşürse dönüşsün toplumunu dünyasını aklını fikrini bağını aidiyetini eğitimini dilini kültürünü sevgiyle büyütüp hem derdi hem de sevinci ömrü hayatınca deneyimlediği sosyal ilişkilerle yetiştirerek paylaşma kültürüne büyümüş karakterleşmiş insan iradesi ve kişiliği gerekliydi insana.

Aşagıdaki şiir ordandır …:

 

KERVANKIRANLARIN GÜNÜZ ERTESİ.

 

Sararmış başaklarda esen rüzgar
Toprağa döküldüğünde karıncaların yükünü katarlanmış göz nafakasından olsun
Horozlar telef olmadıysa henüz, yeryüzünü çın çın uyandırmaya öten kutsal saatidir sabah ezanı okunur okunmaz susar
Nöbetini pervazlardan uçan kuşluk vaktine teslim etmiştir kervankıranların günüz ertesi
Ah o yerin göğün yaz mevsimiyle kavrulduğu kırlangıç sarhoşlukları vardır ki, eylül olmadan ağustosun
Akar suyun yolunu saçaklara köklere çevirip yürüten her damlada bağlara bostanlara derman saran lehçe lisandan
Gün ağarsın
Dünyanın kirmenini eğirsin dönsün gün
Uzak bir keman sesiyle insanın hasretinde çalınan hayata aç bi ilaç ve ilmek ilmek
Gündüzün gözünde keven dikeni görünen ne varsa
Gecenin gizlediği örtülerden giyinmiş dolunay merdivenler çıksın bahçelere dolsun
Bir yaka karşı tarafa göçer öylece
Bir dünya öbür karartılara şavkıyıp zührelenir
İlk akşamdan
Doğan çoban yıldızı gibi gökyüzünün kızıl hisar burcunda yapayalnız
Lokmansa hekim olsun
Aşksa çare
Ve böylece fener yanar gün döner ezan biter
Ömrü sonbahara kısalan Vakitlerden bşr vakit oldun ki…
Dünya kapısından kırlangıçlara göçen gidenelerle
Plakçılar çarlısının serin sağanak gazel hancısıdır
 
Seyfi Karaca….. Ağustos/24
( Delon Delaletine 2 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 23.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu