Hız zaman
mekan mevki nüfus güç gösteriş otorite servet saltanat makam ünvan her konuda
ve her alanda acımasızca yarışarak rakipsizliği elde etmek için duyarsızlığı ve
markalaşmayı getiren ve bu uğurda tüm insanlığını yitiren makinalaşmış
sanayileşmiş her şeyi sinemanın parlak yüzlü kadınımdı erkeği ve her tarafından
şehvet fışkıran kadın tiplemesini sermayesi olarak kapatan sinema her şeyi
giderek menfaati ekseninde eşyalaşan bozulmaların Emmenuella- Isabella
pornoğrafik serisinden önce Birjit Bardot” u ve Alain Delon’ u hayal perdesine
mimleyerek görsel pavyon sermayesi olarak kapattı.
Hiç kuşkusuz
ki zifirkatranı uçsuz ücralar sonsuzunda geceyi sarıp kuşatan yıldızların
kamaştırdığı tarifsiz tanımsız duygusal çalkantılı etkileşimler gibisi,
karanlığın içinde oturan salonların hayal perdesiydi aynı büyüleyici ve
etkileyici doğurganlığı ve doyurganlığıı hayat gerçeğinden öykünerek beslenen
sinema.
Bu yüzden tüm
diğer sanat dal kol icraat ve kaynakları gibi toplumun bireyin ve insanlığın
bütün sosyal içerikli ( çünkü çoğul katılımcılığı kapsayıp hitap eden
hassasiyetiyle) müjde sezgi duyum bilinç tavır duygu düşünce itiraz gözlem
fikir bildirimleriyle sorun ve çelişkilerine her türlü ilgi ve yakınlıkta aklı
fikri ruhu gözü kulağıydı sinema.
Oysa Alen
Delon ve Birjit Bardot gibileri aynı kulvarın eşzamanlısı deyim yerindeyse
adeta süslü salonların kiralık garsoniyesi veya oyna deyince het çalkalamaya
oynayanlığın kenar köleleri saplam gutmuş kadın kostağı erkek fahişesi
lisansına, tüm bunların aksine ve hiç birine şöhretlikleri süresince varlık
duyarlılık göstermediler ve hayatlarını her zaman tanrılar gibi tapılacak
ilgiyle el üstünde tutulmaya odaklı ünlüler çöplüğünde yarım bırakarak
hayatlarının görünmeyen kısmındaki acımasız yalnızlığın bütün azap verici
öldürücü ve kahredici şizofrenleriyle murdar olup gittiler.
Bu sebeple
ömrü hayatınca Cezayir Vietnam da de Ruanda’ da diğer Afrika kıyı köşelerinde
Orta ve Uzakdoğu ‘ nun her yerinde akka hayale gelmedik vahşet düzeyli
katlamlar ve soy kırımları yapan Fransa” yı görmez duymaz bilmezden gelen bayat
numaralara yatarak, yeryüzünde olup biten hiç bir haksız hukuksuz insanlık
dışılığa ilişkin onurlu duruş ve tepki sergilemeyip her Fransız şöhretlisinde
olduğu gibi Türkleri önyargılı Avrupa tipi fetişist dolgulamaların ırkçılığıyla
söz verdiği İstanbul randevusuna gelmeyerek Erşvan’ a gidip orda bunlar
soykırımcıdır diye üçüncü sınıf sahne sergilemesi, çaptan gözden düştüğü
şizofrenik alçaklığa depreşmiş travmalarını susturup sakinleştirmeye çalışan
Alain Delon” un piyasa ünlüleri vitrinindeki görünen kıza benzer cilalı yüzünün
arka çöplük gerçeğinde tüm hayatını hortlak etmiş zavallılığın inancı yitik
hayatı kayıp kişiliği ve kimliği intihar arızası ve tezgah laçkası kokuşmuş
çürümüşlüğüyle en son kertede bütün insanlığa ve dünya değerlerine kin besleyip
lanet okuyarak şöhret soytarısı olmalar uğruna kendini öldürünceye kadar
sallanıp sarkan rol kesme repliklerden hayvan mezarlığına sığınıp tutunmaya
çırpınarak hayattayken ölmüş .moruklaşmış vasiyet ve veraset sahipliliğinde
kendine son verdi.
İnsanların
kıyaslayarak aynı seviyede yorduğu rahmetli Cüneyt Arkın’ sa tam tersi ait
olduğu toplumunun ve insanlığın inandığı bildiği doğru ve yanlışlarına
zıtlıkların çelişenlerenden temize çıkması uğruna hep insan tarafında kalarak
hak hukuk güven özgürlük iyilik sevinç kaygı adalet vicdan hoşgörü paylaşım
saygı sevgi dil kültür cesaret yiğitlik doğruluk dürüstlük mertlik kanun ilim
bilim değerlerinde hiç ödün vermeyen açık yüreklilik ve kararlı duruşuyla daima
çoğulcu hayatın tüm ortak dengeleyenlerine toplumsal saygıyı kültürü bağı son
nefesine kadar yitirmeyip kavgasını verdiği azmiyle ve inancıyla; çocuklarının
babası Türk toplumununsa zerre kadar Delon benzeşmesi olmayan ve nasıl
inandıysa öyle yaşayarak tamamladığı kendisiyle ahirete göçen insan güzelliğindeki
ölmez eskimez örnek rol modelidir. Hatırasına sonsuz saygıyla rahmetlinin.
Aşagıdaki şiir
ordandır …: