Geldi yine sonbahar,
Dökülür yaprak yaprak anılar,
Bir sarı hüzün düşer toprağa,
Hırçın bir hazan ki yaprak yaprak ağaçlarda,
Rüzgârın soğuk nefesi,
Usulca sarar teni,
Gönüllerdeki bitmeyen hasret,
Bekler baharı yeniden
Ve yerine bir türlü gelemeyen vuslat.
Bir sarı düşer gönüllere;
Adı hazan,
Adı hüzün,
Her adımda eski bir anı
Ve silik,
Ve solgun yüzün,
Gökyüzünde gri bulutlar,
Güneşin vedası yakındır,
Bu veda sanma ilk ya da son yangınındır.
Dallarda titreşir özlem,
Her yaprakta bir yangın var.
Meşhur hazan mevsimi bu,
Dökülür sevda yaprakları,
Hüzün sarar her yanı,
Sessiz sessiz ağlar sokaklar,
Gönüller üşür,
Dudaklar susar,
Dalar uzaklara bakışlar,
Gelmeyecek olanı beklemede gönüller,
Bir vedadır her sarı yaprak,
Toprağa düşer hoyrat hoyrat.
Sevda dağılır dört bir yana,
Rüzgâr alır götürür,
Bir aşkın son nefesi,
Sonbaharın serin sesi,
Her hüzünlü mevsimde bir parça eksilir gönülden,
Sonbahar gelir,
Alır bizden gençlik heveslerimizi.
Bir sonbahar türküsü tutturur zaman,
Gönüllerde acı bir ayrılık,
Gözlerde yaş ve yürekte keskin bir sızı,
Gün batar
Ve gece iner
Ve yapraklar döner sonsuzluğa,
Ve sonbahar
Hazan olur,
Gönüllerde derin izleri kalır her birinin.
Her sarı yaprakla vedalaşırız gençliğimizle,
Gönül denizinde fırtına,
Dalgalar vurur sahilimize,
Sonbahar geldi mi kaçamaz hiçbir fani,
Sessizce yağar içimize hüzün,
Ayrılığın çığlıkları arasında
Ve eski hikayedir aslında
Bir aşkın son yaprağı,
Toprağa düşer yine.