Günbatımına Yakın Saat Ve Sularda 2

Savasin kacinilmaz zorunluluklarina dahil, müdahil, yetkin, donanimli ve hazir olmak, BARISIN sundugu varlik, dirlik, ilim, irfan, yol, akil, fikir, hüner, yordam, yöntem, icat, kesif, bulus,  beceri gibilerin saglayacagi sorumluluklara duyarli olup; üretilen kazanimlari hic bir sahsi bencillik veya SULTA HÜKÜMRANLIGI despotluguna ihanet ve istismar mülkü etmeden toplumuyla birlikte paylasabilmenin mutluluguna, huzuruna, güvenligine, diline, iletisimine, kültürüne, adaletine, HUKUKUN ÜSTÜNLÜGÜ ilkesiyle egitilmis ve yetismis olmasi gerekir her ferdin ve kisinin.

YURTTA SULH, CIHANDA SULH Atatürkce özdeyisi böylece buradan dogar, gelisir ve insanlik kadar dünya zenginligini degisen kosullara ragmen hic degismeyen kutlu utkusu ve sevincinin yanina Milliyetcilik, Laiklik, Halkcilik, Devletcilik, Devrimcilik, ve CUMHURiYETCiLiK ilave olunur eklenir.

Bati`nin ( BOP mimari emperyal sülüklerinin ) herseyi esyalastiran makinelesmeyi mükemmelliyetci bir sadistlikle yüksek getiri ve sinirsiz sorgusuz kazanclar ugruna tüm dünya güzelliklerini ve bütün insanlik degerlerini yagmalayip yok ederek; ve dogalliga hic toleresi kabulü tahammülü algisi ilgisi itibari sayginligi yahut samimiyeti olmayan hatasiz kusursuzlugu körükleyip kiskirtarak; gösterise, kibire, hirsa, görgüsüzlüge, acimasizliga, yalinsakliga, yalnizlasmalara, uzak gitmelere, kabuguna cekilmelere,  hor bakmalara, hakir görmelere  birbirinden özenip birbirini sürükleyen hic kimsenin hic kimseyle  aidiyeti ve bagi olmamayi örgütleyip donatirkeen, Dogu Toplumlari`ysa birbirine aciyi korkuyu cehaleti ve sefaleti baskilayip fakirlestirdikce istismar maskesinin arkasinda duran her hükümranligi lutuf ve minnet dagitici herkesten üstün yetkiyle donanmis tanrilar olarak inanilip görünüp bilindigi  SONSUZ SABIRLA sinanan yiginlasmalarin karsiliginin kendine yeterlilik payini ,  her gün yenisi güncellenen yapay gündemlerle köpürtülen SUCLULUK, degersizlik, anlamsizlik, hiclik duygusunu besleyen gericilikten, yobazliktan, fitneden, gecimsizlikten, fesattan bagimli ve güdümlülügü  bütün kokusmus cürümüslükleriyle yasam dolasimina sürülmüs miskin ve mistikligin Siddet sarmalina yerlesik yasam cukurunda kök salar. Aslinda GLOBAL yeryüzü hücresindeki soygun sömürülere elverisliligiyle modermize edilen  tutsakligin her iki türü birbirinden hic farki olmayarak ( dogu- bati tüketim Pazar ve piyasa kölesi de)  ayni kapiya cikmaktadir.

 

Buralardan sökülüp koparilan kisilik ve kimlik gelisimini henüz akla mantiga sorumluluga cesarete sorgulayarak inanip güvenmenin ilmine irfanina ve özgüvenine yetisemedigi hayatin yuvarlanip gidecegi yer, daha kendine üc adim bile varmadan sürekli görgüsüzlük bilinmezlik yetersizlik ve doyumsuzluk artirici ( her buyurani ilah bilen ) BASKALASMAYA  kendinden kacarak, her sigintida sonsuz eziklik ve degersizlik artirici degiserek dönüsen OYNAKLIGIN Fenomenlik budalasi ve tek tip ajanda kuklasi olur insanlik. Bu yüzden de ömür dosyasina devamli sorun, degersizlik duygusu,  algi yönetimli ucurumlasmalar ve insanlik disi suc biriktirir. Ana babadan sonra hemen alti yasinda coktan kimligini gerek travmalarla gerekse sorumlu bilincin yetistirdigiyle sokak mahale cevre ve son ceyrekte okuldur insani egiterek hayati  toplumu ve dünyayi ögreten.

Bu bakimdan biz Türkler sevismesini bildigimiz kadar savasmasini da bilen dipten özden köklerden Yurtta Sulh, Cihanda Sulh hayati degerliligine yetismis büyümüslerle gelmeteyiz. Bizi buradan bilip anlamayanlar Madalyonlu madalyonlu övgülerin toplumuna SIYASETEN numaralar yaparak tüm degerlerini kendine yabancilasmis insanlar atölyelemeye yagma yikimlar pilanli projelisi ve cok cikar ortakli ESBASKANIYDI. Cekic Gücün ülkeye yerlestirildigi BOP uzak karakolluguna TÜRKMEN etnik temizleme sirasinda ( musul kerkük TELAFER katliamlariyla mezar taslarini dahi yerlerinden söküp yok eden ve yerine ) kurulan BARZANI israilciligi mimarliginin mütahitleri kendileri degilmis gibi sanki..

Ve kendileri degil mis gibi OSLO`dan Habur`a uzanan SURIYE`de kurulumu bizzat BOP Incirlik ve  Kürecikleri`yle tamamlanmis olan PEKAKA devletlesmesine ISRAIL`cilik eden siyasi söylemli palavra.

BOP imalatli kiyamet ve isgal sürecleri boyunca IRAK , Suriye, LÜBNAN, ucundan kiyisindan IRAN derken isin gidecegi yer ve varacagi hedeflenmis sonun sahsi ihtisam ve gösteris cikarlari ugruna sürekli toplum aldatip uyusturma operasyonculugu ve ALGI yönetimi istismarciligiyla ülkenin her yerini mülteci deposu kilinarak Türkiye`nin görecegi zarar ziyan; taaaa ilk günkü kurgulanmis niyetten yola cikan ve cesaret Madayonuyla tedavüle konulan BOP günlerinden belli degil miydi kimin ne olup olmadigi..?

Aktuel güncelde bir zamanlarin KARTACA`sini da kuran ; ve saglanan istikrar kadar gelecegi imar eden seyin EKONOMiK güvenceler oldugunun tarihi kayitlarina gecen ; ve Süleyman TAPINAGI`na orman zenginliginden hammadde saglayan eski FENIKE, yani simdiki kimliksiz tanimsiz karmasanin  param parcasi LÜBNAN yerle bir edilmekte.

Hem sonra günbatimi sularindayiz madem günün insanligin ve hayatin..!

SIYASETEN bilmeyenleri bilsin ki, Lübnan`in artik yesil ormanlari cennet bahceleri yok ama bizim var. Icinde bin türlü yapay dolgulamali kimliksizlik homojenligini yerlestirdigiyle her parcalanmis unsurun kendini herkese hükümran kildigi ve her kafadan bambaskaligi barindirarak özünü icerigini yitirmis Lübnan`in Türklük gibi aska sevgiye yigitlige dile kültüre cesarete akla vicdana derinlik saran kökleriyle saevismesini de savasmasini da bilenligi yok ama bizim var. Ve ne rüzgarin kuvvet  yönüne ne degisen gün ve sekilliklerin icabina cikarina göre kimlik ve kisilik bozan yapay sicilden degil....

Hic kimse merak buyurmasin biz tarihi BOP yazilimindan bilip yasayip ögrenmedik. Bu bakimdan Israil`in bugünkü haliyle ve SIYASETEN toplum algisi oyalayip afyonlama maksadiyla ortaya atililan Türkiye`ye saldirma ihtimali burada hususi yerlestirilmis mülteci deposunu tetiklemeksizin sifirdir. Cünkü hem barista ask ile sevismesini, hem de savasta dövüsmesini insanlik tarihinin ta kendisi olan kendi kendimizden biliriz..!

 

…lafin daha ötesi siirin hakkiydi hep…


DÜNE GÜNE YARINA

Ana kucağı
Baba ocağı
Mahle sokak çevregillerden sonra son çeyrek okul kısmıdır, adil liyakatli bilgili cesur doğru dürüst insan ve eğitimine
Tanıklık ettiği hiç bir çirkefliği ve kirliliği kendine yedirtmemek haysiyet ve hassasiyetiyle
Sadece basılı kitaplardaki bilgi aktarımlarıyla kalmayıp, öğretimle beraber..
Eğitim şart eğitim
Nufusunda ne yazdığının önemi
Her ayak basılıp nefes alınan toprağı ülkeyi güneşi suyu aşk ismine layık yaşayıp temiz tutmakla güzeldir
Sokaklar soğursa
Bir başka yokuşu döner büküş, bir gün bitmişse bir başka yarına uyanır günaydın
Yoksa her yerin yol tanımaz değer bilmez insanlıktan çıkmış yabancısıdır
Pavyondan karşıki maileye taşınır gibi
Aklının dibini anladıktan sonra mesafesi soğuyan her ilişkinin
Sesi kısılınca fener söner plak bozulur
Etek yerlerini traş ederken kurulan şehvetli düşlere sapıtıp kayınca jilet
Yönünü derin dokunuşlara
Ederini tutarını giderini kalem kalem hesap kitap ederek
Merak işte, merak mübarek
Yaz gazinosunu kapatmaya niyette değilse sonbahar, merak işte, merak..
Evirilmiş çevrilmiş kılcal kıvrımlarla meşgulken arzeden kayıt dışı mutabakat
Pürüzsüzlüğü şartlanmakla onaramaz kimse kendini
Eğer ki suyunda ırmağında yunmaksa hayatın kütük getirecektir sel , zemin yoklayacaktır suya bir damla kalası yol
Ve toprak toprak
Esmesi durmuş
Derinlere dalan mevzudan güneş denizle dalga geçip suyu yakarken
Yangının ortasından geçen kadını yakacaktır aşk ile temsil , kadınsa aşka düştüğü güneşe kibritsiz dokunacaktır
Sonbahar yerlerinde bir durak bin yolcu
Bütün bir yolculuk boyunca kendine yorgun yetimlikleri bagaja koyan
Pasaklı bir çocuk elbisesi
Ve çeşmeden dönüşünü eteğine silen kır kıraçlar destesi
Haneye huzur getirsin diye
Sezsizliğin soğuk bucaklarından sıvışarak çarşıyı güzelleştirmeye
Bulanık bir resimde kalmış olsa gerek camdan geçen kadınlar
Ve buz gibi
Kuru dallarda titreyip çırpınan kuşlara çarparak rüzgar
Kimselere görünmeden
Ilık ve dulda bir yer arayan kış ayları gibi düne güne yarına
Eğitim şart eğitim
Eğitim şart,
…eğitim
 
Seyfi Karaca…. Ekim /24

( Günbatımına Yakın Saat Ve Sularda 2 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 6.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu