Sabahın ilk saatleriydi
Dışarıda buz gibi bir hava vardı
Hızlı adımlarla ilerliyordum
Üzerimdeki deri monta rağmen üşüyordum
Gözlerime takılmıştı banktaki çocuk
Yanına yaklaştım
Çıplak ayakları ile bankın üzerinde oturmuş, titriyordu
Ona dokunduğumda ürkmüştü, kaçar gibi oldu ama hareket edemiyordu
Buz gibiydi elleri, konuşamıyordu, dilini yutmuş gibiydi
Gözlerinde korku vardı, sitem vardı, hüzün vardı
Gözlerimin içine baktığında gözyaşlarını tutamadı ağlamaya başladı.
Gözyaşlarını silerken bana bakıp gülümsemişti, gülümsemeyi bilmişti.
Sevmek nedir biliyordu ama sevilmemişti…
Belli ki terk edilmişti.
Seni bu hayata bağlayan umutlarını kim elinden aldı çocuk,
Kim çaldı mutluluklarını,
Kim kırdı hayallerini,
Hangi kalp bu kadar çirkinleşti,
Kim bu kadar bencilleşti?
Bir çocuğun mutlulukları çalınır mı?
Darağacına asılır mı hayalleri.
Oysa senin ellerin sımsıcak olmalıydı
Bakışların ısıtmalıydı dünyayı,
Gülmeliydin, kırlarda koşmalıydın çocuk
Bir kelebek gibi uçmalıydın, esmeliydin bir rüzgâr gibi,
Gül olmalıydın, her mevsimde açan.
Etraf mis kokularla dolmalıydı,
Bahar olmalıydın.