
DİL YARASI
İçindeki
sen ile iki dilin var bilesin.
Biri edep
der ses verirken, diğeri zehir saçar.
Zehir
akarken dilde, yanar çatal dilin.
Yanarken
çatal dilin, vicdanın isyan eder.
Sonra;
Akıttığın
zehri temizlemek istesen de,
Zehir
etkisini göstermiş, gönüller yıkılmıştır
Kin
tohumları dökülmüştür gönül tarlasına
Ne hatır
kalmış, ne sevgi, ne dostça sözler
Bitirmiştir;
O zehrin
düştüğü yerde ot bile bitmez artık
Yürekleri
çorak, bakışları kin, el-ayak oynak
İçindeki
kötü seni edep ile terbiye eyle
Gönül tarlasına
ıslah gerek, çaresi budur
Selamla;
Çorağa
çevirip virane eylediğin yürekleri
Bir selam
ile selamla, bak gözlerinin içine
Yıktığın
gönüllere gülümseyerek gir ve sarıl
Arıların
balı gibi doldur gönül kovanlarını
Bırakma;
Tuttuğun
dostça elleri sımsıkı tut, bırakma sakın
Tavrın,
bakışın ve naif seslenişlerin olsun samimi
Bir gülüş,
bir bakış, hoş bir seda yetişir sana
Yaraladığın
gönüllerin ilacı işte budur bilesin
Bekleme
bayramı;
Özel günleri
sabırla bekleme yeter,
O güne kalmaya
ömrün yetecek mi?
Gün bu
gündür, bir gönle girdiysen şayet
İşte senin
bayramın, işte senin baharın
Bak göğe;
Gör
yıldızları ve ayı, ne ahenk,
Bak
buluta, gör içindeki berrak su damlalarını
Yıldızlara-aya
sarılırken aksakallı bulutlar
Ne
muhteşem ahenktir, yağmurlar şahit
İbretle
bak;
Gökler
âlemi, yeryüzü âlemi ilhamın olsun
Orada
gördüğün nizam sana düzen versin
Ol onlar
gibi, ağaca, çiçeğe, böceğe ve nehirlere
Denizlere
kat kendini, ol onlardan biri ve iri
Açma
yüreklerde yara, o yara sende büyür
O yara seni
senden alır, küser kâinat sana
Öğrenmeliyiz;
Öğrenmeliyiz
artık, başkasıyla kavgayı değil
İçimizdeki
destursuzu ıslah etmeyi öğrenmeliyiz
Tatlı
dilin yılanı deliğinden nasıl çıkardığını
Öğrenmeliyiz,
öğretmeliyiz, hemhal olmamız için
Birleşelim;
Anadolu’m
bağrında, Türk’ü Kürt’ü, Laz’ı ile
Sünni’si
Alevi’siyle bir olalım iri olalım
İnsanlık
üst kimliğinde birleşelim iri ve diri
Ayrılık
gözyaşı, hicran yarasıdır gönüllerde
Dillerin
gönül sesi gönlümüze olsun gülistan
Ağlayanlar
bizler değil, gülenler olmalıyız.
Özde-dilde
bozgunculuk yapanlar,
Varsın
kendi hallerine yansın, dövünsün.
Doğanın bağrında,
Anadolu’m kucağında,
Güneyinden
kuzeyine, doğusundan batısına
Kutlayalım
Nevruz’u, çekelim birlikte horonu,
Birlikte oynayalım
zeybeği İri ve diri,
Halaylarla şen olalım, Anadolu’m bağrında
Çalsın;
Davullarımız
çalsın, ötsün zurnalarımız,
Tepemizde süzülsün
o nazlı turnalarımız
Sazımız,
sözümüz ve bütün gönül sesimiz
Titretsin artık
olsun gönül telimiz.