Şiirin hikayesi:Eskiden Zara’da Türkler ve Ermeniler karışık olarak yaşarlarmış, ilçe merkezinde ve bazı köylerinde
Köyün birinde bir müslüman ölmüş. Cenaze tabuttan mezara indirilirken köyün muhtarı olan Agop efendi cenazenin başında usulca mezara konulmak üzere olan ölüye bir şey söylemiş ve cenazeyi defnetmişler . Köylünün birinin dikkatini çekmiş Agop efendiden ne dediğini sorduğunda
-Dedimki filan efendi şimdi sen ölüler diyarına gidince oradakiler dünyanın ahvalinden sana soracaklar. uzun uzun anlatmana gerek yok Müslüman köyüne Agop muhtar oldu de, onlar durumu anlarlar.
Şiir bu hikayeden ilham alınarak yazılmıştır
Ey mevta gider isen,, ahiretin yurduna
Edep, haya kalmadı de yatan onu anlar.
Kırk gündür ki aç gezen,, yabanın boz kurduna
Ak kuzuyu almadı, de yatan onu anlar
Caminin kapısını, bir kerecik açmayan
Ömrü boyunca asla yolu dahi geçmeyen
Şimdi arka safdaki, yerin önden seçmeyen
Kimseye yer vermedi, de yatan onu anlar.
Sorsan modaymış umre, turist gibi gidersin
Kırk yıllık günah gider, öyle derler n'idersin.
Bulursan bir ceba hac, kırkını da güdersin
Kimse dahi görmedi, de yatan onu anlar.
Ardan nasip almamış utanmayan o surat
Eh ne yapsın babası, kızı alacakmış murat(!)
Eliyle namusunu, sokağa atan kavat
Bizden namus soruyor de yatan onu anlar.
Antika oldu helal,mideler doldu haram
Faizlere bulaştı, biriktirdiğim param
Söylersin kabul etmez, yetmişlik ninem, atam
Faiz dahi bilmedi, de yatan onu anlar.
Nuri Baş
Dost Kalemlerden Katkılar
——————————————