Online Üye
Online Ziyaretçi
bre
değirmenci!
ne yaptığını
sanıyorsun sen?
öğüttüm
sandığın buğdaylara yazık.
bu unla mı ekmek
yapılacak ha!
bre değirmenci!
bak bakalım şu
değirmenine…
bozulmuş
çarkları, eskimiş duvarları.
zorlanmakta
pervane, yalpalamakta taşı.
arklar delinmiş,
az geliyor su.
fareler bile
şaşkın kaçacak yer arıyor.
tünemiş
baykuşlar eskimiş değirmene.
meydanlarda
söylendi:
‘’Bu ülkede un
var, şeker var, helva yapmasını bilen yok’’
bre
değirmenci!
buğday gelir
uzaktan,
ateş pahası
şeker.
boş ver şimdi
helvayı,
sahip çık
değirmene.
muhtaç kaldı
yoksul fırındaki hamura.
ha! Un varmış,
ha! Un yokmuş,
kimim umurunda.
bilmez ki
zengin değirmen neresi?
Mehmet Macit
26.07.2009
Güncelleme
25.11.2024
İzmir/Dikili