İnsanlık var olduğundan beri Tanrı arayışı içinde olup ilahi
dinler(Müslümanlık,Hırıstiyanlık v.s.) ve öğretiler(Budizm, Taoizm v.s.) gibi
toplumlarda ki sapmaları, hataları ve insan olma vasıflarını düzenlemek için
var olmuşlardır. Lakin tüm bu öğretici, eğitici, insanı insan yapan değerlerin
en güzel biçimde ortaya konmasına vesile olan, insanları eğiten, yücelten
anlayışlara karşılık toplumlar da ve toplumu oluşturan insanlar da istenilen
ahlaki değerlere ulaşılamamıştır.
Bunun nedenlerinden biri insanın doğasını oluşturan genetik kodlar(Suça
eğilim, bencillik, üstün olma sevdası, cinsel dürtüler gibi) etkenler olumsuz
yönde insanı etkilemiştir.
İkinci olarak dinleri ve öğretileri kendi çıkarları için kullanan dinci
dediğimiz insan figürleri ve onların toplum üzerindeki baskıları, toplumlarda
ahlaki değerlerin tam olarak yaşanmasına ve suçların ortadan kalkmasına engel olmuştur.
Ortaçağ Avrupasında Hırıstiyan din adamlarının yüzyıllar süren
egemenliği ve vahşeti bilinen bir gerçektir. Bunun yanı sıra İslam toplumlarında
ki mezhep savaşları ve savaşları körükleyen çıkarcı din adamlarının varlığı,
müslüman toplumlara nasıl büyük acılar yaşattıkları ve yaşatmakta oldukları aşikar biçimde ortada
durmaktadır. Son birkaç yüz yıldır bu acıların yaşanmasında, Emperyal güçlerin
ajanlık çalışmaları ve sadık kuklaları da bu acıarın yaşanmasına ön ayak
olmuşlardır. Günümüzde onlarca Arap ve Arap olmayan İslam ülkesi varken, İsrail’in
yaptığı vahşet tüm çıplaklığı ile ortada durmaktadır.
Bu şiirim acizane bu duyguları dile getirmek için kaleme alınmıştır. Ne
samimi bir din adamını, ne de dinini gerçek manada yaşayanları incitmek için
kaleme alınmamıştır.
Saygılarımla…
Haddini aşar gafil her yana caka satar.
Çok dindarım diyerek, cahile nutuk atar.
İki kelam, üç tekrar, kadın boşar muhterem.
Çoğalır oldu zengin, kazançları
helal mi?
Huzur hakkı denilen ballı maaş kural mı?
Hele yandaş dayıya! Sorulacak sual mi?
Hak etmeden yiyenin yolu şaşar muhterem.
Ne menem şeymiş para ne din kaldı ne haya,
Lüx cipler moda oldu, villalar sıra sıra.
Ev almak hayal şimdi, ödenmez oldu kira.
Yaz mevsiminde kışı yoksul yaşar muhterem.
Yetmez olunca maaş yanmaz tencere dibi.
Gördükçe manzarayı fakir olur asabi.
Şükredin diyor Hoca, kendisi kral gibi,
Dinle aldatan kişi, şirke koşar muhterem
Tarih bir gün yazacak Cennet Dünya’da imiş!
İnsanları aldatmak bozuk mayada imiş.
Bol kazancın sırları derin rüyada! İmiş.
Çok doyunca mideler uçkur coşar muhterem.
Sosyal medyada Hoca, sanki orta oyunu.
Dilde devamlı kadın, sanki Ülke sorunu.
Sesi kısılan Millet olmuş sakız koyunu.
Uyanınca bir gün sabrı taşar muhterem.
Kendini aldatana öfke kusar muhterem.
Mehmet Macit
17.12.2023
Dikili/İzmir