Serbest Kürsü / Mektup

Eklenme Tarihi : 10.12.2024
Okunma Sayısı : 487
Yorum Sayısı : 16
Günün Yazısı

Bu Yazı 11.12.2024 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.
Sevgili Mahir



Sevgili Mahir;

 

Meyvelerinden sonra şimdi de yaprakları hoş bir turuncuya dönüşmüş kayısı ağacının altında yazıyorum bu mektubu sana. Biliyorum bana biraz kırgınsın ilk mektubumun üzerinden hayli zaman geçti. Artık bunları düşünmeyelim olur mu? Yeniden bir arada olmamızın keyfini çıkaralım. Görüşmeyeli nasılsın bilmiyorum ama iyi olmanın bir yolunu bulduğuna inanmak istiyorum. Seni gerçekten özlemişim; beni dinlemeni, kelimelerimi senin satırlarına emanet etmeyi, tanıdığım sokaklarda gezmeyi, içtiğimiz mis gibi çayın kokusunu ve göz göze geldiğimizde sadece ikimizin anladığı o lisanı konuşmayı..

 

Mahir; engeller yan yana dizilip bir kervana dönüştüğünde seni öyle çok aradım ki, her şeyin dışına sürülüp de bir kalem ve kâğıdı bile bulamadığım anlarda, zihnimde kaybolduğumda senin hayalinle bastığım yerleri aydınlattım. Kendi ismimi unuttuğum anlar oldu, gülme çizgim sonsuza kadar kayboldu sandım. Sonra uzun uzun düşündüm seni ve hayatı.. Yaşamak bu olmamalıydı; insan siyahı kabul ediyorsa beyazı da yok sayamazdı. Evren zıtlıklar üzerine inşa edilirken bir faninin buna direnmesi ne garipti. Gözlerinin rengini bilmiyorum ama içinde bir parça da olsa umudun mavisi olduğuna eminim.  

 

Bugün hava rüzgârlı biraz ama ara ara esen yumuşacık bir rüzgâr. Doğanın kocaman arpı rüzgâr esince nasıl da kulaklarımızı huzurla dolduruyor. Her yaprak birbirinin ardına ve ayrı bir ritimle dalından ayrılıyor. Sanki birinin eli kristal bir avizeye değiyor da o ışıltılı parçalar birbirine sevgiyle dokunuyor.. Sonra sen gelip yanıma oturuyorsun. Kuş yürekli halimle buna nasıl dayanırım hiç bilmiyorum. Her gece izlemek için bulutsuz günleri iple çektiğim aydan daha heyecan verici bir şey bu. Cildi lahor mavisi defterimi yanımdan alıp sayfalarını merakla çevirirken gözlerin hangi şiirde bir mola verecek diye kalbim ağzımda bekliyorum. Sesini duymak neye benzerdi acaba?

 

Bahattin Karakoç’un, Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman şiirini de geçiyorsun. Hint şair Tagore’nin, Anlat şiiri bu, duruyorsun! Derin bir nefesi ciğerlerinin çıkmaz sokaklarına kadar çektiğini duyuyorum. Bense nefesimi tutuyorum ve kulaklarımı iyice açıyorum çünkü bugün bu kulaklar yepyeni bir enstrümanın tınılarına şahit olacak. Okumaya başlıyorsun…

 

Tagore / Anlat

 

dostum!

kalbinin sırrını kendine saklama

anlat bana

usulca

ve bana yalnızca

 

nazlı nazlı gülümserken

fısıldayıver kulağıma usulca

inan ki

kulaklarım değil,

yüreğim duyacaktır bu sesi

 

bak gece ıssız,

ev sessiz

ve kuşlar yuvalarında

yalnızca uykular kanat çırpıyor

 

anlat!

kararsız gözyaşlarınla

ürkek gülümsemelerinle

anlat!

tatlı utancınla

pas tutan acılarınla

 

anlat bana!

kalbinin sırrını

bana anlat

 

anlat

 

 

Sesin; beyaz bir güvercinin havalandıktan sonra geriye doğru tekrar tekrar attığı ters taklalar kadar büyülüydü. O an anladım ki kuşlar olmasaydı bulutlar hareket edemezdi ve sevgi olmasaydı kanatlar yerçekimine kafa tutamazdı..

 

Mutlulukla hüzün kardeştir derler. Kulaklarımdaki sarhoşluk geçince olan olmuştu işte. Evet Mahir yapmıştın yapacağını, teselli arayan gülme çizgimi, iki vakitsiz damla ile yıkamıştın. Ne gerek vardı ki şimdi buna, tamam bu şiiri çok seviyorum ama bugün değil. Bugün göz pınarlarımı değil yüreğimin nilüfer çiçekleriyle süslü gölünü dolduracaktın. Burnuma gelen acı kahve kokusuyla yerimden kalkıyorum. Senin için hazırladığım közün üzerindeki bakır cezveyi alıp, meraklı bakışlarını görmezden gelerek fincanlarla yerime oturuyorum. Kahvenden bir yudum alınca elini elimin üzerine iki defa usulca vurduğunda, kalbim yine yumuşacık oluveriyor. Yok Mahir biz konuşunca değil susunca anlıyoruz birbirimizi..

 

Mahir, işte en çok bunu seviyorum; senin yanında kendim gibi olabiliyorum, çekincelerim olmadan, anlaşılabileceğimi bilerek öyle rahatım ki.. Bir gün kim bilir, bir mucize olur ve belki sen de  anlatırsın kendini, sustuklarını, kendine saklamaktan yorulduklarını..

 

Bir papatya bahçesinden ayrılır gibi ferahi hissediyorum kendimi. İyi ki oradasın…

 

Görüşmek dileğiyle..

 

 

 

                                                                                                                               Gülce..   

 

 

 

                          Mavi Yıldırım 






( Sevgili Mahir başlıklı yazı mavi-yildirim tarafından 10.12.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu