Hikaye / Düş Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 15.12.2024
Okunma Sayısı : 613
Yorum Sayısı : 25
Edebiyat Evi Uzayda-son Bölüm


  

“İkinci Kaptan Kul Fikret’in Seyir Defteri;  Takvim; Yıldız Tarihi 54456.5’i gösteriyor, ben EDEUA (Adem-1) in İkinci Kaptanı.

 

Sevgili Seyir Defteri artık hikayenin son bölümündeyiz, bu hikaye hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir şekilde bitmeli. Merak edenler buradan hemen son satırlara atlayıp hikayenin sonunu görebilirler.

 

Ama sabır gösterenler bölümü baştan sona okuyup, sonra sürpriz finali okusunlar. 

 

Sevgili Seyir Defteri Uzay Aracına (EDEUA-Adem-1) olarak ismini verdiğimiz Sitemizin imtiyaz sahibi ve değerli Editörü Adem Efiloğlu hikayemizin başından beri sitede yok, kendisi en son dün gece siteye “Gözlerinde” isimli bir şiir eklerken görülmüş.

 

Dolayısıyla Sayın Adem Efiloğlu, Editörlerinden birinin Uzaylılar tarafından kaçırıldığından da haberdar değil. Ama o ne son anda farkedip 23.05 sıralarında sayfamıza gelip, meselenin çocukluğuna inme kararı almış :)


Şimdi hikayemize kaldığımız yerden devam edelim:

 

Uzaylı Zekiye’nin Sami hocamıza istenme fikri mürettebat ve yolcular tarafından büyük ilgi görmüştü, bu durumdan tek memnun olmayan kişi Mecit hocaydı, o kızlarını alarak Uzaylılarla ilişkileri düzeltirsek beni onlara verememekten endişe ediyordu.

 

Mücella hoca kendi kendine biraz hayıflandı ve;

 

Dünyadan kına getirmeyi akıl edemedik. Ne bilelim Sami hocamızın Uzaylı Zekiye'ye kaçacağını. Gelinin ellerine kına yerine pekmez basarız artık.

-Pekmez olur mu, olur zaten Uzaylılar nereden bilsin kına nedir, pekmez nedir

Mücella hoca; İyi de bizim pekmezimiz de yok

Gergef; Bende kına var, saçıma yakmak için biraz getirmiştim.

Mücella hoca; Hay yaşa sen Canan hoca, iyi ki almışsın yanına kınayı.

-Arkadaşlar durun daha kızı bile istemeden, kına gecesi derdine düştük.

Gergef; Peki kına gecesini Mars’da mı yaparız, ay çok heyacanlandım.

Mücella hoca: Elbette Mars’da olacak, kına kız evinde olur.

-Neyse o halde Uzaylılarla bugün yapacağımız toplantıda kız isteyeceğiz dolayısıyla onlara dostluk elimizi de uzatmış olacağız.

Rüya: İsterseniz kızı ben isteyebilirim.

-Hadi canım olur mu hiç sen en gencimizsin, kızı en büyüklerden birisi istemeli, örneğin ben isteyebilirim.

Mücella hoca: Hayır bence Demir hoca istemeli o sizden daha büyük, hem asker emeklisi.

-Tabi olur da asker emeklilerine kız vermede bir ayrıcalık olduğunu sanmıyorum.

Kabini yine Fatma bacıya emanet edip gelen Çerkezoğlu:

Desenize yılbaşından önce düğünümüz var kırk gün kırk gece düğün yaparız Sami hocaya gerçi yılbaşına kırk günden az kaldı.

Ama neyse seneye de sarkar haliyle kırk gün kırk gece artı bir yıl düğün yapmış oluruz bu arada bayrak direğini kim dikecekse diksin artık bizde adettendir düğünde bayrak direği dikip en tepesine bir elma yerleştirilir elmaya ateş edilir :) sonra damat kaçırılır gerçi damadı zaten uzaylılar kaçırmıştı değil mi onu unutmuşum :)

-Bir sorun daha var şimdi bunlar evlenirse Zekiye mi dünyaya gelecek, yoksa Sami hoca mı Uzayda kalacak.

Mücella hoca; Kızı biz alıyoruz tabi ki Zekiye bizimle gelecek, Sami hocayı bırakacak olsak niye kız isteyelim ki?

-Mantıklı, ama her halükarda isteyecektik zaten Zekiye’yi baksanıza Sami hoca sırılsıklam aşık

Çerkezoğlu; O da aşık oldu mu hep böyle ıslanıyor. Hadi ben yerime gidip Fatma bacıyı göndereyim onun da bu konuda söyleyecekleri varmış.

Gökhan Kavcı; Şu düğün işi bitse biran önce Ay’a gitsek, benim Liseden beni bir hayalim var; Yıl 1993 dü sanırım. Tabi o yıllarda küresel ısınma diye bir konu yok ya da üzerinde çok durulmuyor.

Ders coğrafya idi. Konu nereden açıldıysa artık öğretmenime:

Bu Ay ışığını güneşten aldığına göre, Ay a dev aynalar yerleştirip dünyanın soğuk bölgelerine yansıtsak. Isınan bu bölgeler tarıma ve yaşamaya uygun yerler haline gelse diye bir fikir önermiştim. Hiç unutmuyorum öğretmen bana;

Oğlum Gökhan nasıl üretiyorsun bunları kafanın içinde. Geceleri yattığında uyuyabiliyor musun diye sormuştu.

-Peki uyuyabiliyor musun gerçekten J Hem o dev aynalardan getirdin mi yanında?

Gökhan Kavcı: Aya bir ulaşsak uyuyacağım ama, şimdilik uyuyamıyorum. Dev ayna getiremedim ancak yanımda birkaç tane küçük ayna var, ilk denemeyi yapabilirim.

O arada Kabin nöbetinden yanımıza gelen Fatma bacı:

Ben bayrağı dikmeye gitseydim onlar neler oluyor basıldık diye sağa sola savrulurdu, bizde hemen fırsat bu fırsat  hocamızı kurtaracaktık ama, toplantı planı bozdu. 

Peki madem rüyalarda gerçeklerin yarısı. Sami hocamıza uzaylı zekiye isteme Plan tutar mı tutar deneyelim bence de.

Hem elimizi çabuk tutalım isteme merasimi düğünü derneği kuralım, hocamızın nikahını kıyalım, ilk şahidi ben olurum :) Dünyada ilk olacak he! 

Marsta Sami hocamızın düğünü yapılacağını deseler hadin orda hayal dünyasına girdiniz diyecektim.

Neyse kısacası bu iş olmazsa kolay kolay  Marstan çıkamayacağız galiba, daha önümüzde jüpiter, Neptün Venüs vs tesisleri var inşallah oralardan buna benzer hadiseler  yaşamayız , böyle giderse Ay'a zor ayak basarız arkadaşlar.

Bir köşede arada bir sazının tellerine vurup pek de fazla konuşmayan 

Musa Aslansofuoğlu'da artık dayanamayarak:

"Bende artık tek başıma düğünde sizi eğlendirmek için elimden gelen gayreti gösteririm" Dedi.

-Hadi bakalım inşallah, olup bitsin bu iş, toplantı saati de iyice yaklaştı zaten

Hotamışlı: Sami hocam evlendi mi, iş tatlıya baĝlanır. Tatlı deyince aklıma geldi, dünür giderken yanımızda götüreceğimiz tatlı bir şeyler var mı? Zekiye kesin kız isteme usulümüzü biliyordur. Elimiz boş gidersek çok ayıp olur.

 

-Bak onu iyi hatırlattın, çiçek de lazım.

 

Çerkezoğlu: Ben bir koşu gider alır gelirim

 

-Nereden alacaksın?

 

Çerkezoğlu: Sahi nereden alacağım?

 

Mihman: Bazlama ile Zeytinyağı götürsek

 

Gergef: Bende bir kutu çikolata var, iki kutu getirmiştim, bir kutusunu Yıldız Gülüm’le gizli gizli yedik.

 

Mücella hoca: Ne kirli çıkınmışsın sen öyle Canan hocam, tamam bu işte oldu, çiçek de olmasın varsın.

 

Mesakin: Ey aşk sen nelere kadirsin!

 

-Sende kimsin yahu, tanıyamadım.

 

Mesakin: Ağabey ben yeni katıldım siteye, Uzaya gittiğinizi duyunca da son anda bindim araca.

 

-Şimdiye kadar neden görünmedin araçta, yoksa sende ajan mısın

 

Mesakin: Yok kaptan ben hem sakin hem utangaç biriyim, o nedenle ortaya çıkmadım.

 

-Peki hakkında bir araştırma yapalım o halde

 

O arada aracın her yerinde yolcular ve mürettebat arasında kulis yapan Mecit hoca yanımıza geldi ve:

 

Arkadaşlar hani şu Uzaylılarla görüşme saati gelmedi mi halen, Uzaylılarla görüşeceğiz diye durmadan komisyonu erteliyorsunuz, yoksa bu Fikret hocayı vermemek için bir taktik mi?

 

-Mecit hocam size söyledim, şu görüşmeyi yapalım, yok olmadı, ben Sami hocamız için seve seve kendimi feda ederim.

 

Mecit hoca: Blöf yapıyorsun

 

-Üstadım ne blöfü, poker mi oynuyoruz. Hem az daha sabret bak kırk beş dakika kaldı görüşme için.

 

Mücella hoca: Hadi hayırlısı

 

Yıldız Gülüm: Ay çok heyecanlıyım, Sami hocaya kız istiyoruz öyle mi?

 

Mücella hoca: Ya ben, inanamıyorum, kankam evlenecek  görüyor musun kısmeti.

 

Gergef: Ben halen emin değilim, doğru mu yapıyoruz?

 

Mecit hoca: Yanlış tabi, verecektik şu Kıl Fikret’i iş bitecekti.

 

-Allah, Allah, ne diyeyim sana artık hoca, şu psikolog Bahar Özdemir nerede, seanslara başlamadı mı halen.

 

Selocan: Yok siz söyledikten beri hikayeyi de okumaz olmuş artık

 

-İlginç, olsaydı vallahi bende terapi isteyecektim, usandım şu Mecit hocanın ısrarından

 

Ali Gorgan: Ben bir an önce Ay’a gitmek istiyorum artık, şu şanlı bayrağımızı bir an önce Ay’a dikemezsem, kesinlikle benim de terapiye ihtiyacım olacak.

 

Fatma bacı: Bende aynı fikirdeyim.

 

-İnşallah arkadaşlar, inşallah gerçekleşecek bu hayaliniz.

 

Meryem hoca: Sizin haberiniz yok mu Psikolog Bahar hanım geldi hatta ilk seansı bana yaptı, artık yüksekten korkmuyorum.

 

-İyi de senden başka kimseyle ilgilenmedi mi

 

Meryem hoca: Ya benden  sonra Harun hocayı aldı terapi için ama Harun hoca neredeyse psikolog hanıma kafayı yedirecek, iki gündür onunla uğraşıyor.

 

-Yapma yahu keşke bıraksaydım, atlasaydı araçtan şu Harun hoca.

 

Mecit hoca: Ne münasebet atlayacaksan sen atla.

 

-Al işte, adam bana tam manasıyla gıcık yahu, böyle giderse bu hikaye bitmez.

 

Müjgan Akyüz : Ben bir şeyi merak ediyorum, bu Uzaylı Zekiye kaç yaşında Allah aşkına.

 

-Ya o iş biraz karışık, normalde bizim takvime göre hesaplarsak seksenin üstünde görülüyor.

 

Mücella hoca: Yapmayın demek yine beynime kankamdan gelen sinyallerle gönderilen mesaj doğruymuş, Mecit hoca haklı galiba, ah Kul Fikret ah!

 

-Ne oldu ya, ne diyorsun Mücella hocam ne sinyali, ne mesajı

 

Mücella hoca ne olacak, ben halüsinasyon görüyorum sanıyordum, aslında bütün bunlar senin aracı ele geçirip birinci Kaptanlığı almak için yaptığın planlar mı yoksa.

 

-Sizi anlayamıyorum ne dedi Allah aşkına Sami kaptan size

 

Mücella hoca:  Dedi ki “Ben aramızdaki ajan kim diye araştırma yapıp üstelik bularak kafilemizi rahatlatayım derken siz beni 82 Yaşındaki Uzaylı Zekiye ile evlendireceksiniz öyle mi? Temelli uzaylılara bırakın daha iyi...

Ah O Fikret ahhh! Uzay gemisini ele geçirmek için çevirdiği dalaverelerin farkında olmadığımı sanmasın. Uzaylıların elinden kurtulayım, soracağım ona bu yaptıklarının hesabını”

-İyi de Sami Kaptan bilmiyor mu Mars Takvimine göre,  Uzaylı Zekiye henüz otuz beş yaşında, hem ben onu çok severim, neden aracı ele geçirmeye çalışayım.

Mecit hoca: Bilmem artık anlamıştım zaten bu işlerin senin başının altından çıktığını.

Mücella hoca; Yok ben Zekiye'nin yaşının Mars hesaplamasına göre otuz beş olduğunu sanmıyorum o kadar değil, durun bakayım şöyle bir hesap yapsam; Şimdi Hımmm...Uzaydaki bir yılın, dünyadaki 10 yıla ile eşit olduğunu bildiğimize göre, Uzaylı Zekiye hâlâ çıtır çerezi, terütaze ve en fazla kırkında falan olmalı.  Nesini beğenmiyor da yaşa takılan emekliler gibi ağlıyor?

-Arkadaşlar kendinize gelin,  yok böyle bir şey, ben neden Sami kaptana böyle bir komplo hazırlayayım. Hadi hem vakit yaklaştı, yavaş yavaş kabine geçelim şu kız isteme işini bitirelim.

-Yıldız Gülüm: Bence de isteyelim artık kızı, Sami Kaptana, o alsın Zekiye’yi gelsin yerine ben gideyim, Ay vallahi de bitmesin  bu hikaye yoksa nasıl uçuşurduk ya da nasıl uçururduk elimizdeki uzaylının uçurtmasını?

Ay, ben ne dedim?İçimiz dışımız bir madem yoksa birileri mi var için için ruhunu teşrif eden ve sözcüklerle hoşbeş işte en muhteşem yolculuk.vallahi de bu hikaye bitmesin bitemeyecek de biraz geç mi kaldım ne?Koşa koşa geldim ama...Vallahi ortalık yıkıldı. İçim de bir hoş oldu hani ne de olsa içimi hoş bu maceranın.

-Ne dedi, ne dedi…

Mücella hoca Zekiye ile Sami hoca bu tarafa, ben o tarafa diyor

-Tamam o kadar istiyorsa bir kız alalım, bir kız verelim Marslılar’dan, böylelikle çift dikişli dünür oluruz, daha sağlam olur.

Mücella hoca: İyi madem Uzaylı Zekiye de Mars yaşına göre gerçekten otuz beşse olur bu iş.

Tam Uzaylılara görüşmeye girecektik ki; İpçi Erdoğan nefes nefese yanımıza geldi. Adeta dili tutulmuş zorla konuşuyordu:

Nevin hemşire, Nevin hemşireyi kaçırdılar,

-Ne ne diyorsun sen Erdoğan hocam, kaşla göz arasında kim kaçıracak benim eşimi.

İpçi Erdoğan: Uzaylılar, uzaylılar kaçırdı.

-Nasıl olur böyle bir şey, yapmayın Allah aşkına, şakanın sırası mı şimdi, bak toplantıya gireceğiz.

İpçi Erdoğan: Şaka değil, inanın kaçırdılar, tansiyonumu ölçüyordu, bir anda yanımızda kuvvetli bir ışık belirdi, o ışık son hızla kaybolurken Nevin hemşirede birlikte kayboldu.

-Hayır olamaz, yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun…

Mücella hoca: Kaptan gerçek galiba hem senin bu repliğin Kadir inanır repliği.

-Ben ne yaparım şimdi, ne diye kaçırsınlar benim eşimi, Nevin hanımla ne işleri olur bu uzaylıların

Müjgan hoca: Belki sağlıkçıya ihtiyaçları vardı.

-Ah Barbaros hoca, ah Barbaros İrdelmen burada olsaydı, belki de Nevin yerine onu kaçırırlardı.

Yüzü kıpkırmızı vaziyette yanımıza gelen Fatma bacı:

Sami hoca, Sami hoca kaçırtmış Nevin hanımı, Zekiye’ye söylemiş, Kul Fikret kaptanlığımı almak için planlar yapıyor, onu Mars’a kaçırtmazsan evlenmem seninle diye...

Mücella hoca: Yapmaz benim kankam öyle şey.

Fatma bacı: Yapmış maalesef Zekiye’de evde kalacam korkusuyla yardımcısı Marslı Orion’a  talimat verip kaçırtmış Nevin hemşireyi.

-Erdoğan hoca: Benim tansiyonumu kim ölçecek şimdi, yarım kaldı görüyor musunuz?

Ve birden EDEUA (ADEM-1) her zaman olduğundan daha büyük bir şiddetle sarsılmaya başladı, ne yapacağımı şaşırmış vaziyette bağıramaya başladım:

Hain Marslılar! Madem Sami hocaya uyup eşimi kaçırdınız, gönderin Sami hocayla Zekiye’yi beni de alın eşimin yanına, lütfen, lütfen, ben onsuz ne yaparım, Nevin, Nevinnn, Nevinnn...

Nevin: Fikret, Fikret, Fikret hadi uyan canım rüyamı görüyorsun sen, ne Uzayı, ne kaçırması neden bağırıp sayıklıyorsun, buradayım işte, yanındayım. Uzaylı Zekiye kim?

-Sen sen burada mısın, kaçırmadılar mı seni, ben peki ya ben ne zaman döndüm Uzaydan.

Nevin: Kalk deli adam kalk, nasıl kaptırıyorsun kendini böyle şeylere, sonunda böyle rüyalar görüyorsun, hem sen  uzaya nasıl gideceksin ki?

-Edebiyat Evi Uzay Aracı yani Adem-1 hepsi rüya mıydı şimdi bunların?

Nevin: Rüya tabi haydi kalk bak kahvaltı hazırladım, hava güzel kahvaltıdan sonra da sahilde bisiklete binelim.

-Şimdi Uzay aracından inip bisiklete bineceğiz öyle mi, hay Allah ne rüyaydı ya, hele beni bir cimcikle! Ah tamam tamam! İnandım, rüyaymış.

“İkinci Kaptan Kul Fikret’in Seyir Defteri;  Takvim; Yıldız Tarihi 54456.6’yı gösteriyor, ben EDEUA (Adem-1) in İkinci Kaptanı falan değilim yatarken üstüm açık kalmış bu Uzay yolculuğunun hepsi bir rüyaymış."

Zaten bu bir düş hikayesi değil miydi J

BİTTİ

yazı görseli olabilir

Mehmet Fikret ÜNALAN

( Edebiyat Evi Uzayda-son Bölüm başlıklı yazı Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret) tarafından 15.12.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu