SÜZÜLEN GÖZYAŞLARI
Yaşlı bir çınarın kurumuş yapraklarından süzülen gözyaşını
andıran
Hatırlıyor musun o ilk damlayı
Hani pencerenin camına vuran o ilk yağmur damlasını
Sedire uzatmıştın ayaklarını başın göğsümde
Saçların lüle lüle biraz da dağınık
Parmaklarımdan tarağımla düzeltiyor tarıyorum o dalgaları
Çınar biçaresizliği
içinde seyrederken yere düşen yaprakları
Bak gene bir damla düştü cama
Yanaklarından süzülen yaşlar gibi
Süzülüyor durmaksızın aşağılara
Arada başını kaldırıp bakma öyle yüzüme
Beraber dinleyelim damlaların sesini
Soluk aldıkça göğsün kabarıp iniyor
Bende ümitle dinliyor nefesinin sesini
Her solukta bir umut parlıyor kalbimde
Dudağının kenarından sızan kızılcık şerbetini
Sen aldırma ben silerim ellerimle
Aldırma be güzelim saçlarının dağınıklığına
Bak tarıyorum saçlarını parmaklarımla
Sana söylenenlerin tamamı yalan
Yalan o kahrı bela senin neyine
Hatırlasana beraber koştururduk kırlarda
El ele yürümez miydik sahilde
Sen çakıl taşını atarken denize
Benim fotoğraf makinası elimde
Bak bir damla daha düştü pencereye
Birazdan beraber gireceğiz geceye
Senin başın benim göğsümde
Parmaklarımla tararken dağılmış saçlarını
Yanaklarımızdan süzülen gözyaşlarını
Dudağının kenarından
silerken kızılcık şerbetini
Avuç avuç saçlar benim elimde
Beraber varacağız gideceğimiz son yere
Yürüyeceğiz bulutların üzerinde
Senin saçların bukle bukle taranmış
Çınar ağacı neşeyle dallarını sallarken ikimize
Osman Atatop 19
Aralık 2024