
Bir şehrin ortasında, insan seli içinde,
Sesler yankılanır, ne dediği bilinmez.
Bir çift göz arar, tanıdık bir bakışı,
Ama boşluktur döner, yüzlere takılmaz.
Kalabalıklar konuşur, gürültü sağır eder,
Ve ruhum bir köşede, sessizce tükenir.
Bildiğim her şey yabancı gelir o anda,
Kendi içimde boğulurum, derinlerde bir yer.
Adımlar birbirine çarpar, telaş hüküm sürer,
Fakat bu yalnızlık, başka bir türdür,
Bir odanın duvarlarından sızan değil,
Gözlerimin önünde devleşen bir çöldür.
Kalabalıkların ortasında bir çığlık,
Kimse duymaz, kimse anlamaz beni.
Kendi yankımdan başka dostum yok,
Bu şehirde yalnızlığın bir adı da sensin.
Ve birden bir ışık, belki bir tebessüm,
Kalbinin saklandığı yerde küçük bir umut.
O an anlar insan, yalnızlık da bir sır,
Belki de var olmak, kendine ayrı bir boyut.