İNSANLIĞIN MAYASI TAM TUTARSA
Kızıl akçaağaç yaprakları; vurdumduymaz nehrin sularına kapıldıkça parmakları kına kokan yeni gelinler gibi geçtiği avlularda göz doldurur. Örgülerindeki papatyaları kokusunu daha sindiremediği evinin odalarına serer. Kaşlarının arasında baba evinden gelmeden zihnine kazınan tembihleri tutar..
“Evinin kadını” tabirini anlamıştı da kimse elinde nasıl bir güç tuttuğunu söylememişti. Bu yetmemiş gibi sistem de kadını güzellik, kabul görme, konfor, modernlik bahaneleriyle kendi özünden uzaklaştırmıştı. İstediği her şeye sahip olduğunu düşünen kadın aksine kendisi için maalesef hiçbir şey yapmamıştı. Gördüğü, yaşadığı, duyduğu ve neredeyse her gün kınadığı ve dert edindiği olumsuz örneklerin kendisinden apayrı bir mevzu olduğu yanılsamasıyla yaşamaya devam etti..
Görevlerim dediği şeyleri her gün itinayla yerine getirirken başarılı olduğunu düşündü. O mükemmel diye nitelendirdiği ailesi çatırdamaya başladığında, her şeye rağmen mutsuz, bencil, özgüvensiz, kendi sorumluluğunu almaktan aciz, doyumsuz, niteliksiz, amaçsız, birbirine karşı saygısız, sevgi yoksununu çocuk yetiştirdiğinin farkına vardı. İş bu raddeye gelmeden önce dirayetli, adaletli, sevgi ve saygının sembolü, şefkat ve huzurun teminatı olmak gibi birçok özelliği tabiatında barındıran, insan mimarlığı misyonunu hakkıyla yüklenmelidir kadın..
Kadın bilmelidir ki insanın mabedidir evi, dünyanın en güvenilir yeridir. Bu sığınağın otoritesi de annedir. Dışarıda şahit olduğu her olumsuz ve sonu şiddetin tüm çeşitlerine çıkan olaylara vah!vah! ederken, o olayların yaşandığı evlerin de kendi evinde olduğu gibi bir kadının otoriteden yoksun olduğunu hiç düşünmez. Baktığın halde görmediğin şey kaybolmaz aksine gerçekliğini haykırmaya devam eder.. Kafasını kuma gömen her anne ve anne adayına sesleniyorum: “Kafanızı gömdüğünüz kumdan artık çıkarın!”. Yaradan tarafından size bahşedilen özellikleri fark edin, susmayı, tepkisiz kabul etmeyi, şikayet etmeyi bırakın. Yaşamak istemediğiniz ve hala yaşamaya devam ettiğiniz ve toplumca da içinden çıkamadığımız bu çemberi kırın artık.
Kadınların en çok şikayet ettiği erkekleri de yetiştiren yine sizlersiniz, lütfen bunu aklınızdan hiç çıkarmayın. Bir pırlantayı özenle kesip şekillendirir gibi eşsiz bir ziynete dönüştürdüğünüz erkek evlatlarınız inanın vitrininden alındıktan sonra birine mutluluktan çok huzursuzluk dolu bir hayat getiriyor. Saygıyı gösterebilmeyi, şefkatli, merhametli, uyumlu olmayı, temiz olmayı, ortayı bulmayı, kendine yetebilmeyi, yardım etmeyi, adaletli davranmayı, sevgiyi gösterebilmeyi, kırmaktan çekinmeyi de öğretin. Bir evdeki iki baskın karakter olan baba ve oğul arasındaki ezeli düşmanlığı bitirmek, her iki tarafın da yara almadan bu savaştan çıkmalarını sağlamak sizin garantörlüğünüzde olacaktır. Adalet ve sevgi; aileyi saran iki kolunuz gibidir bunu lütfen unutmayın. Kız evlatlarınızı da ayrıca kırılgan, kendi değerinden habersiz, bir köle adayı gibi yetiştirmeyin ve onlara da güçlerini her zaman hatırlatın..
Kadına yapılan her kötü muamele doğrudan ya da dolaylı olarak yine bir kadının tesiriyle gerçekleşir. Lütfen olayları ayrıntılı düşünün ve nerede hata yapıldığını iyice özümseyin. Çocuklarınızın kolonlarını siz inşa ediyorsunuz, bunu göz ardı etmeyin, onlar sağlam yapılar olmalı..
Kadın insanlığın mayasıdır ve ona inancımız sonsuzdur.. Hangi ortamı, yuvayı, coğrafyayı mayalarsa orada bereket ve huzurlu bir yaşam tatlanacaktır. Yeter ki gücünü eline alsın..
Mavi Yıldırım
(
İnsanlığın Mayası Tam Tutarsa başlıklı yazı
MaviYıldırım tarafından
12/24/2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
