Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna Açık Mektup

Giden Mail Metni:

Halit Durucan <hdurucan4@gmail.com>

21:23 (0 dakika önce)

Alıcı: fellowship2024

OPEN LETTER TO THE UNİTED NATİONS

Dear members of the United Nations executive board.

The World Peace Organization was founded in 1949, in order to preserve world peace, for disarmament, global security, national independence, economic, social justice and development, protection of the environment, human rights, solidarity with the peoples struggling for independence, and to fight against imperialism. was established.

On January 1, 1942, Soviet, American and British leaders signed the "United Nations Declaration" in Washington. As a result of the Moscow Declaration signed by the USA, USSR, China and England on 1 November 1943, the establishment process was completed with the Yalta Conference between 3-11 February 1943.

I ask you, who established the World Peace Organization to ensure world peace. Which of the articles you signed above have you been able to implement? There is still blood and tears in the world. Countries are collapsing, regimes are collapsing, and millions of innocent people are dying under this destruction and are left homeless and homeless. The occupying spirit still continues. In the underdeveloped geographies of the world, people live a life free from hunger, famine and sanitary conditions, and thousands of innocent people lose their lives every day for this reason. I know that the United Nations sends aid to these countries, but this aid is nothing more than dressing treatment. And what are you “peace lovers” doing other than watching this human tragedy? What have you done in the name of "humanity" since then to stop the massacre of people in the world and to ensure peace and to implement the articles of the agreement you signed? Remember, you are human too; You too have beliefs. I ask you, if you truly serve peace and have any faith and trust left in God, what is the reason for your silence? When will your conscience not stand up? Why don't you empathize?

Why don't you warn those involved in the arms race? Maybe I can understand this; Every state can produce weapons to defend itself, but they must be for deterrent and self-protection purposes. But unfortunately it doesn't work like that. Every weapon produced is tested for effectiveness by testing it on innocent masses of people. Innocent people are used as test subjects, right? While billions of dollars are being spent on weapons, why don't you, the so-called human rights defenders, the elders and the authorities, fight to stop this madness? Why doesn't the member countries come together seriously and discuss the issue? Aren't you struggling to prevent all this madness and massacre?

For God's sake; Take a stand against those who stain this beautiful planet that God has given us with blood. As long as you remain silent, you do nothing but make occasional statements on behalf of humanity, and you remain silent about the destruction of the human species by human hands! As a member of the world's humanity, I ask you: Were you founded for the sake of talk? If you do not speak out against the dominant powers and if you do not have a function to ensure world peace or if you are a token organization, that is different...

If you are a believer, believer people; They know that God's messengers were sent for peace, and they follow the path shown by the messengers and pay the price. Jesus and other prophets paid the price for humanity. You, however, are not worthy of the inheritance of those Holy People.

We expect you to take action to realize global peace. I know this won't be easy; You may be working under very difficult conditions and what you can do may be very limited, but you must make an effort. You must raise awareness and this is your duty. Billions of dollars allocated to weapons of mass destruction should be spent on hungry, poor and poor people. It is very important for the humanity of the world to rise up, become enlightened and serve its own kind. Religious and racial discrimination must now end. Cooperation should replace greediness. As long as the road is walked with inhumane feelings, humanity will continue to suffer and be ashamed of its humanity. Remember; We are all human and there are messages written by God/Allah in our conscience. If we can read and apply those messages well, our world will attain peace and tranquility.

While our world is being destroyed; On behalf of humanity, I strongly condemn both those who remain silent and those who encourage this disaster. December 25, 2024

Kind regards

Halit DURUCAN

Turkey


BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE AÇIK MEKTUP

Sayın Birleşmiş Milletler yönetim kurulu üyeleri.

Dünya Barış Örgütü, 1949 yılında, Dünya barışını korumak amacıyla silahsızlanma, küresel güvenlik, ulusal bağımsızlık, ekonomik, sosyal adalet ve gelişim, çevrenin korunması, insan hakları, bağımsızlık mücadelesi veren halklarla dayanışma için ve emperyalizme karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur.

1 Ocak 1942 yılında Sovyet, Amerika ve İngiliz liderleri, Washington’da “Birleşmiş Milletler Bildirisi” imzalamıştı. 1 Kasım 1943 yılında Moskova Bildirisi’nin ABD, SSCB, Çin, İngiltere tarafından imzalanması sonucunda 3-11 Şubat 1943 yılında Yalta Konferansı ile kuruluş süreci tamamlanmıştı.

Dünya barışını sağlamak için Dünya Barış Örgütü’nü kuran sizlere soruyorum. Yukarıda altına imza attığınız hangi maddeyi hayata geçirebildiniz? Dünyada halen kan ve gözyaşı var. Ülkeler yıkılıyor, rejimler yıkılıyor ve bu yıkımların altında milyonlarca masum insanlar can veriyor, yurtsuz ve yuvasız kalıyor. İşgalci ruh halen devam ediyor. Dünyanın geri kalmış coğrafyalarında insanlar açlıktan, kıtlıktan ve sıhhi şartlardan uzak bir hayat yaşıyorlar ve her gün bu sebeple binlerce masum insan hayatını kaybediyor. Biliyorum, Birleşmiş Milletlerin bu ülkelere yardım gönderdiğini ancak bu yardımlar sadece pansuman tedavisi olmaktan öteye geçmiyor. Ve siz “barışseverler” bu insanlık dramını seyretmekten başka ne yapıyorsunuz? Dünyada gelişen insan katliamını durdurmak ve barışı sağlayabilmek için ve altına imza attığınız o sözleşme maddelerini hayata geçirmek için o günden bugüne “insanlık” adına ne yaptınız? Unutmayın, sizler de insansınız; sizin de inançlarınız var. Soruyorum size, şayet gerçekten barışa hizmet ediyorsanız ve gerçekten Tanrı’ya bir inancınız ve güveniniz kalmışsa bu sessizliğinizin sebebi nedir? Ne zaman vicdanınız ayağa kalkacak? Neden empati yapmıyorsunuz?

Neden silah yarışına girenleri uyarmıyorsunuz? Şunu anlayabilirim belki; her devlet kendini savunmak için silah üretebilir ancak caydırıcı ve kendini korumak amacıyla olmalıdır. Fakat öyle olmuyor maalesef. Her üretilen silahlar, masum insan kitleleri üzerinde denenerek etki gücü test ediliyor. Masum insanlar denek olarak kullanılıyor, öyle değil mi? Silah için milyar dolarlar harcanırken, sözde insan hakları savunucuları olarak siz büyükler ve yetkililer neden bu çılgınlığı durdurmak için mücadele etmiyorsunuz? Üye ülkeler ile neden ciddi anlamda bir araya gelerek konuyu müzakere etmiyor; bu kadar çılgınlığı ve katliamı önlemek için mücadele etmiyorsunuz?

Tanrı aşkına; Tanrı’nın/Allah’ın bizlere bahşettiği şu güzel gezegenimizi kana bulayanlara karşı tavır koyun. Sizler sessiz kaldıkça, ara-sıra insanlık adına beyanlarda bulunmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz ve insan türünün yine insan eliyle yok edilmesine sessiz kalıyorsunuz! Dünya insanlığının bir ferdi olarak soruyorum size: Siz laf olsun diye mi kuruldunuz? Egemen güçlere karşı sesiniz çıkmayacaksa ve dünya barışını sağlamak gibi bir fonksiyonunuz yoksa veya göstermelik bir kuruluş iseniz o başka…

 Şayet inançlıysanız, inançlı insanlar; Tanrı’nın elçilerinin barış için gönderildiğini bilir ve elçilerin gösterdiği yolda yürürler, bedel de öderler. İsa ve diğer peygamberler insanlık adına bedeller ödemişlerdir. Siz ise O Kutlu İnsanların mirasına layık olamıyorsunuz.

Küresel bir barışı hayata geçirmeniz için harekete geçmenizi bekliyoruz. Bunun kolay olmayacağını biliyorum; belki çok zor şartlarda çalışıyorsunuz ve yapabilecekleriniz çok sınırlı olabilir ama bir çaba göstermelisiniz. Farkındalık oluşturmalısınız ve bu sizin görevinizdir. Kitle imha silahlarına ayrılan milyar dolarlar aç, yoksul, fakir insanlar için harcanmalıdır. Dünya insanlığının ayağa kalkması, aydınlanması ve kendi türüne hizmet edebilmesi için çok önemlidir. Artık dinsel, ırksal ayırımcılık son bulmalıdır. Gözü doymazlık yerine yardımlaşma geçmelidir. Gayriinsani duygularla yol yüründüğü sürece insanlık can çekişmeye ve insanlığından utanmaya devam edecektir. Unutmayın; hepimiz insanız ve vicdanımıza Tanrı’nın/Allah’ın yazdığı mesajlar vardır. O mesajları iyi okuyabilir ve uygulayabilirsek dünyamız barışa ve huzura kavuşacaktır.

Dünyamız mahvedilirken; bu felakete sessiz kalanları da çanak tutanları da insanlık adına şiddetle kınıyorum. December 25, 2024

Saygılarımla

Halit DURUCAN

Turkiye


( Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna Açık Mektup başlıklı yazı Halit Durucan tarafından 24.12.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu