ENTÜBE
AŞKLAR SENDROMU
Zemherinin ortasında
yanmak ne?
Nerden çıktı temmuz
ayında donmak?
Dalgasız denizde
gezinen tekne,
Nerden çıktı
birdenbire dağılmak,
Aşk denilen muammada
boğulmak?
Ürkütücü düşler gördüm
her gece,
Kan terin içinde
buldum sabahı.
Seni, sana sordu
gönlüm her gece,
Duydukça dilinden
dökülen ahı,
Omzuma yüklendi aşkın
günahı.
Baksan görmüyorsun,
desem duymazsın;
Kalp yanar, göz ağlar,
dil isyanlarda!
Yaşadığım aşkı aşktan
saymazsın;
Kalbim kırgın, gönlüm
hezeyanlarda!
Gezinip dururum sığ
dalyanlarda.
Entübe bir aşkın esiri
olmuş
Gördüğüm güzellik
keser nefesi
Lakin kalbindeki
çiçekler solmuş;
Kök kurutur ayrılığın
gölgesi
Sana ulaşmıyor
kalbimin sesi
Yorgun gecelerin
arkadaşıyım,
Anlamsız bir nefret
duygularımda…
Aşk mahkumlarının can
yoldaşıyım,
Düştüğümüz hasret kuyularında,
Çırpınıp dururuz
kıyılarında…
Derin suskunluğun
gider ağrıma,
Dilini gizemli
sessizlik kaplar.
Desem ki cevap ver
gönül çağrıma,
Kalbime inceden bir
sancı saplar,
Nedense sonsuza çıkar
hesaplar?
Ey kalbe hükmeden
gizemli güzel!
Yetmez mi ettiğin
bunca eziyet.
Bir masal yazarız
gelişigüzel,
Kendini anlatmak
dildeki niyet,
Yıkılmış bir yürek,
ödenen diyet!
19.02.2025/Samsun
İbrahim COŞAR