Beni uzaklarda arama anne
Ben, ya güneydoğulu bir çobanın kavalındaki nağmeyim.
Ya ırgat Ahmo amcanın öfkeyle tüttürdüğü cigaranın dumanı
Ya da yoksul köylü çocuklarının katır kutur yedikleri
Kurumuş saç ekmeği ve kuru soğanlarının içindeyim.

Beni gülşende diyarlarda hayalleme anne
Güneşi bile donduran güneydoğu ayazlarında
Sarımlık bir palası
Ve bir tas sıcak çorbayı bile bulamayan
Êyşo nene, afacan memonun
Karşı çıkılası bir hayata,
Amansız bir ölüme duçar kılınmış ruhlarıyla
Aynı nefesi tüketiyorum hey…
Aynı nefesi…

Halepçede veya Cudinin düşük enlemlerinde
Katil bir rüzgârın devirdiği
Binlerce çınardan yalnızca biriyim ben.
Leş kargaları ve karasinekler konup kalkıyor üzerimden.
Gözlerim açık,
Üstümü temiz bir toprak ile örtecek
Müşvik elleri bekliyor.

Cefakâr bir anayım doğu çocuklarının
Kime ne yapmış merhamet yumağı yüreğim
Kayıtlara düşmeyecek mi masumiyetim
Kim alacak öcünü sürgün dolu figanımın
Lehebin kuruyası ellerinden,
Odunun hamarat hamallarından,
Mişelin haram çocuklarından.

Beni gülşende sarayların eyvanında
Karun sofralarının kıyılarında
Temrin olunan ayinlerin dilinde
Veya ölü tespihlerin erginliğinde arama anne…
Yanılırsın, aldanırsın.

Ben ya peştuda ya da Cudinin doruklarında
Ölümü öldürüyorum.
Veya elimde sapanım
Gazze sokaklarında
Melun bir kafayı daha koparıyorum.
Belki de Diyarıbekirde,
Sağır apartmanlara sırtını dayamış
Tezekten örülü dağların gölgesinde
Bana köyümden bir haber getirecek güneşe
Ağır bir delilo çekiyorum.

Beni sence bildik yerlerde hayalleme anne.
Beheşti gülistanında esenliğe yatmış bir menekşeyim.
Bir İbrahim’e daha sancılanıyor toprağım.
Kıvılcımları bir o yana bir bu yana sıçrıyor taşlarımın
Kayıtlara düşsün diye kronik yalnızlıklarım…

Ben, adını bile bilmediğim bir hayata
Daha gözlerini açmadan kapayan binlerce Ferman,
Havvar ve Kederlerden yalnızca biriyim.
Ölümlerime And içmiş yer ile gök
Kimse duymuyor çığlığımı el aman
Koca kâinat sağırlaşmış, olmuyor dertlerime derman...

Ben belki de bir Bilalım
Derisinin rengiyle
O Davudi sesiyle
Adını hiç duymadığın,
Ya da bir masal kahramanı gibi ulu orta andığın
Hakka ve Özgürlüğe bülbül misali vurgun bilalım.

Beni sence bildik hiçbir yerde hayalleme anne ne olur
Yanılırsın, yüreğin ağır hüsranların mekânı olur.

İst.1988
( Mekanım başlıklı yazı Sedat DOĞAN tarafından 30.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu