BALIKESİR'DE BİR KADIN 51
Günce – 23 Mayıs 2025
Sevgili günlük, merhaba.
Geçen günlerde Balıkesir’de Devrim Erbil Çağdaş Sanat Müzesi'nin açılışındaydım. Bu müze kente adeta bir kimlik kazandıracak gibi çünkü yaşadığım şehir, aslında bir kültür kenti.
Burada çok önemli sanatçılar yetişmiş, eğitim görmüş ve eser vermiş. Neyse efendim, ben biraz geriden seyrediyorum o günle ilgili her şeyi. Belki de çokluğun içindeki yalnızlığı tekrar tekrar içimde hissediyorum.
Devrim Erbil “Bu müzeyi üçüncü kez açıyorum,” dedikten sonra hayallemelerimde başlıyıveriyor… Bu söylem bozuk bir plak gibi dönüp duruyor kafamın içinde:
Üçüncü kez...
Üçüncü kez...
Üçüncü kez...
Sonra birkaç tanıdıkla merhabalaşıyorum. İç sesim hemen devreye giriyor: "Eh, kara bulutları arala." Bunlardan biri de cana yakın bir kadın olan Canan Özdemir’di. Kendisiyle, zaman zaman ziyaret ettiğim Güldeste Kadınlar Korosu vesilesiyle tanışmış ve sevmiştim. Sanatla ilgilenen insanlara karşı hissiyatım hep başka olmuştur. Bunun yanı sıra sosyal medyada da takipleşiyoruz.
Yazılarıma nezaket çerçevesinde yorumlar yazar. Bu yorumlardan memnun olduğumu yüz yüze söyleme fırsatım olmadı. Konuyu dallandırıp budaklandırmadan belirtmek en doğrusu sanırım. Zarif bir davette bulundu ve eve gelir gelmez ilk işim takvimime not etmek oldu.
Tazelenme Üniversitesi öğrencisi olan arkadaşımın davetine katıldım. O tarifsiz heyecanına tanık oldum. Heyecan bulaşıcıymış; insanın içi kıpır kıpır oluveriyor.
Balıkesir’in köklü üniversitesine, Necati Eğitim Fakültesi’ne girerken, geçmişin ve geleceğin izlerini takip ediyor gibiydim. Yanımdan geçen Muharrem İnce miydi? Yoksa şu ağaç altında oturan Yusuf Nalkesen olabilir miydi?
Sevgili günlük,
Genel olarak yaş almayı bir durgunluk değil, bir “yeniden başlama” olarak gören çok ilham verici bir projenin ilk adımlarına şahit olmanın heyecanıyla girdim salona. Arka sıralara sessizce ilişiverdim. Allah’tan hayal kurmak parayla değil, o özel okulda hiç kısıtlamadım kendimi.
Öğrencilerden oluşan koroya eşlik ederken tanıdık bir sesle irkildim. Yücel Aksoy… Necati Eğitim mezunlarından biri olan dayım, yanı başımda oturmuş, şarkılara eşlik ederken bana göz kırpıyor. Elimi tutup, “Çiğdem, etkinlik bitince Bigadiç’e güveç yemeye gidelim,” diyor. Sesim içime kaçıyor, sadece başımla onaylıyorum. Özlemle bakıyorum gözlerine...
Oysa ne çok zaman geçti ardından. O gün, o bakış, o söz… Hepsi birden geri gelmiş gibi. İnsan bazen bir sesi, bir kokuyu, bir tınıyı yakaladığında zamanın perdesi aralanıyor. Sanki o an gerçekten yeniden yaşanmış gibi, yüreğimde bir sıcaklık, gözlerimde buğulu bir perdeyle…
Hayaller
Hayaller...
Tazelenme Üniversitesi, özellikle 60 yaş ve üzeri bireylerin aktif, üretken ve sosyal kalmasını hedefleyen çok kıymetli bir girişim. Türkiye’de Akdeniz Üniversitesi’nde Prof. Dr. İsmail Tufan öncülüğünde başlatılan bu model, yaşlılık kavramına yepyeni ve pozitif bir bakış açısı getiriyor.
Neden değerli?
– Yaşlı bireylerin bilgi ve deneyimlerinin toplumla paylaşılmasını teşvik ediyor.
– Öğrenmenin yaşı olmadığını gösteriyor.
– Sosyal izolasyonu azaltıyor, yalnızlık duygusunu hafifletiyor.
– Zihinsel ve fiziksel sağlığa olumlu katkı sağlıyor.
– Kadınların özellikle daha aktif olduğu gözlenmiş; bu da kadınların görünürlüğünü artırıyor.
Konuşmalar sonrasında bu konuyu eleştirel bir gözle de değerlendirdim:
– Türkiye genelinde yaygınlaştırılması henüz sınırlı.
– Bazı yerlerde yalnızca sosyal etkinliklerle sınırlı kalabiliyor, eğitimsel yönü ikinci planda kalabiliyor.
– Devlet desteği daha güçlü olursa, sürdürülebilirliği artacaktır.
Yine günümü dolu dolu geçirdim, diyor iç sesim.
Ve biliyorum ki Balıkesir’de bir değişim olacaksa,
el birliğiyle başaracağız.
H. Çiğdem Deniz
(
Balıkesirde Bir Kadın 51 başlıklı yazı
çitlembik tarafından
23.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
