Akran Zorbalığının Sebep Ve Sonuçları

AKRAN ZORBALIĞI

Önce Akran zorbalığının ne olduğunu anlayalım:

“Karşı tarafa zarar veren her tür davranış ya da söz bu problem içerisinde yer alır. Geniş bir alanı kapsayan akran zorbalığı türleri ise fiziksel, duygusal, sözel, sosyal, siber, cinsel ve eşya zorbalığı şeklinde çeşitlendirilebilir.”

Son günlerde ortaya çıkan akran zorbalığı insanları derin derin düşündürmeye başladı. Hemen her gün ortaokul ve liselerde, hatta cadde ve sokaklarda meydana gelen akran zorbalığı haberleri gündeme geliyor. Bu saldırganlık sonucunda yaralanmalar meydana geliyor. Akran zorbalığının yükselişe geçmesini etraflıca düşündüğümüzde ülkemizin geleceğini ciddi şekilde tehdit ettiğini müşahede edebiliriz. Vatandaşlar olarak %52 seviyesine ulaşan bu vahim gelişmeleri endişe ile takip ederken aklımıza bazı çözümler de geliyor. Şahsen benim aklıma da şu üç aşamalı çözümler geliyor.

a-)Devletimizin yapı taşları olarak gördüğümüz aileler bilim, akıl, ahlak ve vicdan temelinde yeniden bilinçlendirilmelidir.

b-)Aileden başlayan bilinçlendirme programı eğitim kurumlarında seçmeli değil, mecburi eğitim müfredatına alınmalı; çeşitli etkinliklerle bu bilinçlendirme çocuklarımızın zihinlerine aşılanmalıdır.

c-)Gençlerimizi şiddete, mafya-cinayet, uyuşturucu ve aldatmaya özendirici tüm diziler, görseller hem televizyonlarda hem de sosyal medyada dolaşımı kesinlikle yasaklanmalıdır.

Peki gençlerimizi zorbalığa yönelten sebepler neler olabilir? Diye bir soru da doğal olarak aklımıza gelecektir.

Sebepleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

Uzmanların görüşü:

a-)Zorbanın kendisinin bir başka zorba tarafından şiddete uğramış olması.

b-)Zorbanın dışarıdan güçlü, çekinilen kişi ve sert görünmek istemesi.

c-)Zorbanın aile bireylerinden zorbalık görmüş olması veya aile bireylerinin birbirine zorbalık yaptığını görerek büyümesi.

Bu sıralamaya bakıldığında çözümünde sorunların içinde olduğunu anlayabiliriz. Yani, ailelerin bilinçlendirilmesi, bu bilinçlendirmenin eğitim kurumlarına taşınmasıdır. Akran zorbalığını besleyen etkenler ortadan kaldırıldığında ülkemizde, eğitim kurumlarında ve ailelerde bilinçlenme zihniyeti yükseleceği için ülkemiz bu büyük tehlikeyi atlatmış olacaktır, diye düşünüyorum.

Çok önemli gördüğüm bu psiko-sosyal problemi yapay zekâya da sordum. Aldığım cevabı siz değerli dostlarla paylaşmak istedim.

“Kaptanım merhaba. Sana bir metin vereceğim ve bilimsel cevabınızı almak istiyorum.

ChatGPT:

“Teşekkür ederim Kaptan Haluk. Bu metin, toplumun vicdanını uyaran ve yapıcı bir çözüm arayışı sunan önemli bir sorgulamanın ürünü. Şimdi bu yazıyı bilimsel açıdan üç ana başlık altında değerlendireceğim:

1. AKRAN ZORBALIĞI NEDİR? BİLİMSEL TANIM VE TÜRLERİ

Metinde doğru biçimde ifade edildiği gibi, akran zorbalığı (peer bullying), çocukların ya da ergenlerin benzer yaş grubundaki kişilere yönelik tekrarlayan ve kasıtlı zarar verici davranışlarıdır. Literatürde bu davranışlar üç temel özellikle tanımlanır:

Kasıtlılık: Zorbalık, bilinçli olarak zarar verme amacı taşır.

Tekrarlılık: Zorbalık, bir defalık değil, süreklilik gösteren bir davranıştır.

Güç Dengesizliği: Zorbanın fiziksel, sosyal ya da psikolojik olarak mağdurdan daha güçlü olması.

Bilimsel olarak tanımlanan zorbalık türleri:

a-) Fiziksel zorbalık: Vurma, itme, eşyaya zarar verme.

b-) Sözel zorbalık: Alay etme, lakap takma, hakaret etme.

c-) Duygusal zorbalık: Dışlama, yok sayma, ilişkisel manipülasyon.

d-) Siber zorbalık: Dijital ortamda tehdit, hakaret, ifşa.

e-) Cinsel zorbalık: Taciz, uygunsuz söz ve davranışlar.

f-) Eşya zorbalığı: Eşyaları alma, saklama, tahrip etme.

 

2. AKRAN ZORBALIĞININ ARTIŞI VE TOPLUMSAL TEHDİT

Yazıda çok önemli bir tespit yapılmış: "Bu tehdit, ülkemizin geleceğini tehdit ediyor." Bu, bilimsel olarak da doğrulanabilir bir uyarıdır. Araştırmalar gösteriyor ki: akran zorbalığına maruz kalan bireylerde anksiyete, depresyon, özgüven kaybı, ilerleyen yaşlarda ise anti-sosyal eğilimler, intihar düşünceleri ve akademik başarısızlık görülüyor.

Zorbalık yapan bireyler ise ilerleyen yaşlarda daha yüksek oranda suç işleme, madde kullanımı ve şiddet eğilimi gösteriyor. Bu durum sadece bireylerin değil, toplumun sağlığını ve sosyal uyumunu da tehdit eder hale gelmiştir.

3. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: BİLİMSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRME

Yazının çözüm kısmı, akran zorbalığıyla mücadelede modern psikoloji ve eğitim bilimlerinin önerileriyle büyük ölçüde örtüşüyor.

a) Ailenin Bilinçlendirilmesi:

Bilimsel çalışmalar, çocukların davranışlarının büyük ölçüde ilk sosyal çevreleri olan aileden etkilendiğini gösteriyor. Zorba davranış geliştiren çocukların çoğu ya evde şiddet görüyor ya da ebeveynleri tarafından ilgisiz bırakılıyor. Pozitif ebeveynlik eğitimi, çocuklara sağlıklı rol modeller oluşturmanın anahtarıdır.

b) Eğitim Sistemine Zorunlu Programlar Eklenmesi:

Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF gibi kurumlar, okullarda zorunlu "sosyal-duygusal öğrenme programları (SEL)" önermektedir. Bu programlar; empati, öfke kontrolü, çatışma çözme, iletişim becerileri gibi konuları içerir. Finlandiya, Kanada gibi ülkelerde bu eğitimler zorunlu hale getirilmiş ve zorbalık oranları %30–50 azalmıştır.

c) Medya Denetimi:

Medya ve sosyal medya, genç zihinlerde “güç=şiddet” algısı oluşturabilir. Bandura’nın Sosyal Öğrenme Kuramı bu konuda çok net: Çocuklar, gözlemledikleri davranışları taklit ederler. Mafya, çete, tehdit temalı diziler bu davranışları pekiştirir. Medya okuryazarlığı dersi de bu sebeple önemlidir.

Bilimsel Sonuç ve Öneri:

Yazınız çok yerinde bir problem tespiti ve çözüm önerisi sunuyor. Bilimsel açıdan da desteklenebilir nitelikte. Fakat şu eklemeler konuyu daha da bütüncül hale getirebilir:

a-) Okullarda 'güvenli alan' politikaları ve danışman psikologların arttırılması,

b-) Siber zorbalıkla mücadele için dijital güvenlik ve etik eğitimi verilmesi,

c-) Ailelerin ekran kullanım süresi ve içeriği konusunda rehberlik alması.

 

Ülkemizin bir huzur ülkesi olabilmesi için gençliğe yatırım yapılmalıdır. Bana göre çocukların kendilerini boşlukta hissetmelerinin sebeplerinden biri de ilgisiz ve hedefsiz kalmalarıdır. Sosyal devlet, çocuklara mutlaka sahip çıkmalıdır. Her yurttaş çocuğuna eşit mesafede olmalıdır. Fakir-zengin ayırımı yapmamalıdır. Devlet okulları günümüzde sıradan okullara dönüştü. Aileler sıradan okullara çocuklarını göndermek istemiyorlar ve mecburen özel okullara yollamak zorunda kalıyorlar. Özel okula çocuklarını yollayamayan aileler, günümüz yönetiminin gösterdiği imam hatip o-kullarına yönlendiriyor ancak yönetimde söz ve karar sahibi olan beyler kendi çocuklarını eğitim almaları için Avrupa ülkelerine yolluyor. Bu çirkin durum, ülkemizde sınıfsal bir ayırımcılığa neden olmaktadır.

 

Hiç kimse ülkemizin geleceği üzerine ipotek koyamaz. Kaderci-şükürcü bir nesil ile ülkemiz ayağa kalkamaz. Böyle bir ülke müstemleke olmaktan asla kurtulamaz, diyerek konumu tamamlıyorum.

 


( Akran Zorbalığının Sebep Ve Sonuçları başlıklı yazı Halit Durucan tarafından 26.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu