Seni Özlemek…

Gönül dağlarında, yem olur kurda.

Uzat ellerini, kalmışken zorda.

Çürüyorken beden, kül ahu zarda.

Bekleyip ölmek mi seni özlemek…

 

Al beni koynuna, beni benimse.

Senin güneşine, dönük yönümse.

Ten denen kafeste, bu son günümse.

Aklayıp ölmek mi? seni özlemek…

 

Yanarken sadrımın, en köhne içi.

Ermiş mi? murada, insanın kaçı.

Koynuma sokup ta, bir avuç saçı.

Saklayıp ölmek mi? seni özlemek…

 

Kırk yerden, kırk yara, girer orduma.

Uğramak istersen, gönül yurduma.

Takılıp giderken, hasret ardına.

Ekleyip ölmek mi? seni özlemek…

 

Felek alnımıza, çaldı karayı.

Viran oldu gönül, muhkem sarayı.

Yürek kirpiğinden, aldı yarayı.

Oklayıp ölmek mi, seni özlemek…

 

Hatıra sayarken, ak urbasını.

Beklettim kapıda, kalp zorbasını.

Bir Allah! diyerek, gam torbasını.

Yükleyip ölmek mi? seni özlemek…

 

Çatladı içimin, yan duvarları.

Emerken sızımı, gam duvarları.

Her saat başında, cam duvarları.

Yoklayıp ölmek mi? seni özlemek…

 

Kahıroğlan namın, çıkar mı? Falda.

Hesap görülürken, dört kollu salda.

Beyhude beklerken, son goncan dalda.

Koklayıp ölmek mi? seni özlemek…

( Seni Özlemek başlıklı yazı Mustafa Yılmaz Boz tarafından 27.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu