
Ahh Leyla ah
Yalnız ölmelerin kadını
Bir şiire kurban gitmiş yüreğin
Seni severken öldürmüşler kuzum
Şarabın en içilmiş gözlerinden bıçaklamışlar seni
Mavi saçlı çocukların ellerinde
Uçurmak istediğin bir uçurtmaymış mutluluk
Ama büyümüş çocuk
Ellerin bomboş kalmış karanlıkta
Dökülmüş gözyaşların boncuk boncuk
Şuncacık
Küçücük
Uzatır gibi yapmışsın ellerini boşluğa
Gözlerini koşturmuşlar karanlıklarda
Üstüne düşmüşsün gözyaşlarının
Gözyaşların ellerine düşmüş
Tam kabullenecekken suçunu
Senin gözyaşını dindirmek istemişler senin
Annene uzatmışsın ipin ucunu
Senin uçurtmanı indirmek istemişler
Gökyüzünden senin
Ahh Leyla ah
Kesik kesik gülmelerin kadını
Zindanlarda esir düşmüş kalbin
Sen ağlarken de güzel gülüyorsun demiş bir şair sana
Hakkını vermiş ya ela gözlerinin hani
Düşmüş ya dizinin dibine bir kaç mecnun
Arzını sunmuş ya güneş saçlarına
Ay ışığına benzemiş ya yüzünün yarısı
Çiğ damlası düşmüş avuçlarına
Dokunmuş ya kirpiğine gülün sarısı
El gibi
Yol gibi
Uzadıkça uzamış ya gurbetsizlik
Hasretine çalınmış ya birkaç kesik mısra
Yazını kışa çevirmişsin ya bir adamın
Biri susuzluktan ölmüş aşkından
Diğeri ağlama demiş hani
Kıyamam demiş
Huu Allah birde gel benden dinle
Gözlerinde parladı içimdeki karanlık
Öyle bir baktın ki Leyla… öldüm sandım bir anlık
Ah Leyla ah
Sarışın iklimlerin kadını
Sonbaharda çiçek açmış kalbin
Yaprağın en yeşili çiçeğin en
kurumuşu
Kesik parmaklı çocukların,
hayalinde unutulmuşu
Denizin en mavisi gökyüzünün
en grisi
Tanır mı gözlerini
yıldızların en gerisi
Ekmeğin bölünmüşü, Buğdayın
en ezilmişi
Teğet geçiyor yüzümden
bakışlarının mermisi
Bakışların ıssız
Mahkumların voltası
Ey yürek yangını
Yangının tam ortası
Ben
sana leyla desem
Binlerce
kadın var üstüne alınacak
Ben
sana leylam diyorum
Çıkmasın
hiç kimse yerini dolduracak
Ahh Leyla ah
Severken öldürmüşler seni