GÖRÜNÜRDEKİ
-ostensible-
ostensible
————————————————————————
-göstermelik
ostensible, nominal, pious, claptrap, false, rose-water
-görünürdeki
ostensible
-sözde
supposed, alleged, nominal, professed, ostensible, reputed
-göze çarpan
ostensible, outstanding, arresting, bold, remarkable, sharp
-görünen
visible, appearing, seeming, outward, ostensible
-göze batan
ostensible, annoying, glaring, flagrant, flamboyant, noisy
————————————————————————
Bizim konumuz; görünürdeki, görünen anlamları…
Göremiyorum ki ben hiç o göze çarpanları…
Ama göze batan çubuğa acil tedavi gerek!
Berimizde de dolanır durur ya
uzun kuyruklu bir engerek!
Biraz acayipleşmek gerek belki yine ve yine
Arsızlaşabilmekte zira kör kuyularda kalasıca
isyanım…
Sensin tek dermanım…
Bana bir sen gerek!
…
Görünürdeki…
Görünürdeki…
Ne kadar farklı olabilir ki kendinden
…görünürdeki…?!
…!?
Görünen…
Göründüğünden
Ne kadar farklı olabilir..?!
…!?
“
Ölüm neydi?
Ölüm ney?
Ölüm neydi?
Ölüm ney?
“
Şiir tiyatrosu yüksek üniversitesinde
Yüksek doktora yapan
Hem hoca
Hem ‘ostensible’ öğrenci…
Olmaz elaleme dilenci…
Önce gerek bana bir sağlam sakinleştirici…
Sonra bir bir şeyler, kuvvetlendirici…
Öfkelendirici şeyler oluyor beni çünkü…
Ve öfkelenmek, gariptir, yorar beni!
Ya seni ne yorar, ha mucize?
Ya seni ne yorar..?
O ‘kulu kurtarmak yolunda
Seni ne alıkoyar?!
Alıkoymasın!
Alıkoymasın hiçbir şey seni!
Yetiş gel gayrı, ey mucize!
Pekiştir sevdanı bizle!
Gerekirse…
…Tankla, topla, tüfekle, gürzle…
Veyahut bir minnak tatlı sözle…
Sazla, sesle…
Tizle veyahut pesle…
Yol bulunmaz!
Eldeki bu adresle…
Maalesef…
Dans edemeyeceksin bu yaz düşesle…
Kontağı çevirme sakın!
Sakın, araba viteste!
Ses etmemeli tabi piyeste!
Yahu!
Silah mı sıkılırmış hiç ateşkeste!
Tavuklar ise tünedi, hepsi kümeste!
Horoz ufka dikmiş gözünü!
…!
“
Ölüm neydi?
Ölüm ney?
Ölüm neydi?
Ölüm ney?
“
Görünürdekinden çok başkadır, ölüm!
Tadanlar bilir ancak onu
Sanki gibidir,
bir şeylerin sonu.
Umut üzeredir,
belki belki adaletin doğumu.
Geldi işte sonunda bağ bozumu…
Soramadımsa da henüz esas sorumu…
…
Boğum boğum olmuş zaten elleri kolları…
Sağları solları…
Gidilemez yolları…
Hepsi…
Boğum
Boğum…
…
Ve ölüm!
Boğumlarında kendinin, boğulmak üzere!
Medet diledi ölümünden…
Medetine cevap, ‘hay hay!’
Ve çözüldü kördüğümleri…
Kurtulur gayrı o boşa tevehhümlerinden…
Bölüşümlerindense memnun değildir
Paycı, paylarının…
Gel çözelim bu mevzuyu!
-Peki, neydi ölüm?
Ölüm ney?
Peki, neydi ölüm?
Ölüm ney?
…
Ölümden…
… benim payıma düşen…ney?
24 Eylül 2024