Bir pencere kenarında unuttum kendimi
Rüzgârın taşıdığı hatıralarla
Her ışık, biraz daha soldurdu beni
Her gün, biraz daha eksildim sessizce…
Konuşamadım aynalara
Ne anlatsam yarım kalırdı.
Baktım, ama o eski kadın yok artık
Gözlerimin içi yorgun, içimde birikmiş suskunluk
Kendime bile anlatamadığım bir yalnızlık.
Zaman geçmedi aslında…
Ben geçtim üstünden, iz bırakmadan
Takvimden düşen her yaprakla
Bir hayal daha gömdüm sessizce ranzama.
Geceleri uzun uzun özlüyorum
Ne bir ses, ne de geçmişi
Kendimi özlüyorum .
İnanamadığın kadar derin bir kayboluşun ortasındayım.
Kalabalıklar içinde görünmeyen
Gülüşlerin ardında gizlenen
Bir kadın var hâlâ burada ,
Ne tamamen kırık, ne de eskisi gibi sağlam.
Ve belki de efsane olmadım kimseye
Ama her gecenin sonunda
Yastığa başımı koyduğumda
İçimde susturamadığım o kadını dinliyorum hâlâ…
Yalnız, yorgun… ama hâlâ ayakta.
Zamana rağmen, gidenlere rağmen…
Kendimle baş başa,
Kendime sadık kalan son parçamla…
Ve öğrendim sonunda:
Bazı kadınlar kimsenin efsanesi olamaz...
Çünkü onlar,
Kendi hikâyesinde
Kendine bile yabancı kalan
Bir destandır aslında.
> “Ben sustukça kelimeler konuştu…
Bu, içimde saklı kalan kadının hikayesi.”
🖋 SİLEZYA
(
Kendimi Özlüyorum başlıklı yazı
Silezya tarafından
6/29/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.