Sükunetin Hükmü


Çekil artık ensemden ey geçmişin yankısı,
Dövüşemedim seninle, tükendi bak nefesim.
Bir suçlu aramadım, olmadı da bir tanık,
Bu kendi kendime yazdığım suskun bir mahkeme.

Sırtımdaki hançer paslanmış da olsa artık,
Kabullendim izini, mühürledim imzamla.
Ne isyan dökülür dilimden ne de serzeniş,
Bu yük benimdir, taşırım sessizce omuzumda.

Yanmaz bu yangın gözle, sesi yok ne feryadın,
İçten içe kavrulmak, ateşin en halisi.
Verdim hükmü, sustum; ne beraat, ne af beklerim,
Kapattım kendime tüm kaçış kapılarını.

Gözlerimde aramayın bir ışığın izini,
Zira sönmeyi seçtim parlamaktan evvelce.
Bulduğum huzur, kederin ta derinliklerinde,
Bir mağaranın sessizliğinde yankılanan “amin” gibi.

Barıştım evvela benliğimle, sonra kaderle,
Ve ezelden gelen o değişmez sırla nihayet.
Bırakın bu yükü, benimle birlikte solsun,
Sükûnettir artık bana düşen son yoldaş.


( Sükunetin Hükmü başlıklı yazı NEJAT HOCA tarafından 30.06.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu