YILDIZLARIN AĞLADIĞI SAATLER

 

Eski bir mermer taşıyla dertleşiyorum,

Toprağın üstünden gülümsemese de çiçekler,

İçim gibi soğuk üzeri.

Hatırlar mısın?

Gözlerinde sevgiyi unutmuş yolların,

Saçlarında kuruyup giden anıların,

Gözyaşlarıyla yıkanan acılarının,

Bütün zamanları kendine esir eden hüzünlerin,

Ve henüz daha sönmemiş yanardağların vardı…

Kelimeleri seğirtir gibi koştururdun dudaklarında,

Sonra birlikte susardık…

 

Vakit, yıldızların ağladığı saatler,

Kalbimizin hüzünlerini ağırlıyoruz,

Bir Fatiha’nın bitişindeki amin’e müsemmayım

Dualara sarılıyor mırıldanışlarım,

Kıvranan ruhlarımızı öpüyor acılarımız.

Ve ben bu yaralı hal ile

Yalı caddesi üzerinden,

Ortasından geçiyorum şehrinin.

Her yer ıssız,

Ben ve sokak lambaları,

Bir de o eski kalenin burcu,

Başbaşayız…

 

Sahiline iniyorum karanlığın,

Dalgaların titreyen intiharlarına dokunuyor ayaklarım.

Ötelerde polis sirenleri,

Arada ambulans vaveylaları,

Kavgalaşan insanlar,

Keskin fren sesleri,

Köpek havlamaları uzaklarda,

Ağlayan dalga sesleriyle yapayalnızız…

 

Kalbine ruhunu düşürüyor bakışlarım.

Arnavut kaldırımlı yoldan,

Geçip gidiyor hülyalarım.

Soğuk bir pınar başında içtiğim bulanık bir su,

Tarifsiz bir yenilgi ile bozgun ruh dağarcığım.

Baktım da

Işıkları sönük kabrinin lambalarının,

Vakit zaten yıldızların ağladığı saatler…

 

Aşka hasretti kalbin,

Ve hatırlıyorum sevdiğim,

Gözyaşların vardı yaşadığına isyan edip,

Yağmuru bile kıskandıran.

Vakit yıldızların ağladığı saatler,

Sen derin bir uykudasın,

Rüyaların mekik dokuyor oraya oraya,

Belki bir kenarına ben de tutunurum,

Nedensiz değildir ya hayaline girişlerim,

Onu biliyorum…

 

Şafak sökün tutuyor sevdiğim,

Yol uzun,

Zoraki hayatın mecburiyetleri bekliyor bizi,

Bana müsaade,

Şimdilik şehrinden de gitme zamanı…

 

Anneydin,

Çiçeklerden konfeti yapmak,

Gerekliydi saçlarına,

Ayaklarının altı öpülmeliydi,

Cennet vardı diye,

Mutluluğa belenmeliydi dünya gibi,

Ağlamalıydı seninle üzüldüğünde,

Kutlu olsun bu güzel günün,

Gülüşlerinle gülüp,

Saçlarını çiçeklerle bezeyemesem de…

 

Âdem EFİLOĞLU

( Yıldızların Ağladığı Saatler başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 5.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu