Hümeyra!
Kalbini yarıp, bahşedebilir
misin sevgiye,
Bağışla desem, bağışlayabilir
misin İstanbul’u.
Affetmenin heyecanıyla
fısıldasam,
Sesimi duyar mısın?..
İçimde uzak bir gurbetin
sızılarında,
Dalgalanan denizlerin
kıyılarındayım.
Hacer’in susuzluğuyla kavrulurken
dudaklarım,
İsmail’in turkuaz
çığlıklarında çöle düşüyor yakarışlarım.
Ruhum Ebu Kubeys Tepesinde
unutulmuş bir muhacir,
Ve sen Hümeyra,
Ellerinden bereket fışkıran
Hacer’in nefesisin…
Ah Hümeyra!..
Terkedilmiş bir deniz kenarı
gibiyim,
Kirpiklerim yağmura
gülümsüyor asırlardır.
Mansur’un “Enel Hak” diye
seslenişinden geçtim,
Züleyha’yı kırk yıl ağlatan
aşkın peşindeyim.
Hz İsa’nın kaybolan on üçüncü
havarisinden sordum adresini,
Ve hiç yorulmadan varlığını
ayan ettim kalbimde.
Şiirler yazdım kelimelerimin
konservatuarında,
Ve kelimeler ezberledim
gözlerinin ışığından…
Ey yüreğimin Bozkırlarının
yankılarında şahlanan,
Kalbimde bir Nuh tufanı
koşturuyor,
Gemiler yüzüyor damarlarımda,
Hz Nuh’un gemisinin son iki
yolcusu biziz Hümeyra.
Sesimi duy Hümeyra,
sesimi duy,
Kutsal kitapların ayetlerini
ezberler gibi,
Ezberledim aşkını.
Bakışlarının karşısında
deliye döndüm,
Bir ekmeğin azizliği, bir
suyun duruluğu kadar,
Berrak bir aşkla geldim sana…
Kaf dağına gönderdiğim Anka
Kuşu’na selam olsun,
Sen ölü denizlerin
kıyılarında ki kuraklığı bilmezsin,
Bilmezsin sevdana düşen
yüreğimin isyanlarını.
Hani bir tarif edebilsem,
Aynalarda güzelliğin asılı
kalır Hümeyra,
Ve ben bıraktığın siluetinde
esmana düşüp,
Hatmini yapıyorum durmadan.
İçimdeki ihtilalin peşinden
gidiyorum koşa koşa,
Kalbimin meydanlarında
savaşıyorum yorulmadan,
Merak etme,
Aşk için kıyama kalkmış yüz
bin kanatla,
Aşkına uçuyorum...
Beni aşkının kundağına
sarsınlar Hümeyra.
Ve sonra beşiğimizi birlikte
kertsinler.
Birlikte büyüsün
bedenlerimiz,
Büyüyen aşkımız gibi.
Ulu vadilerin toprağını
arşınlasın atlarımız,
Yılkıların kişnemelerinde kanatlansın
kolların,
Bakışların afakı delsin,
Gülüşün dağları kıskandırsın.
Savaşların davetlerine uçarak
gidelim,
Vuslata erişir gibi.
Gel Hümeyra! Gel,
Rüzgârın ardından
yetişemediği sevdam,
Öleceksem eğer,
Gözlerinde öleyim…
Gel Hümeyra! Gel,
Öleceksem eğer,
Gözlerinde öleyim…
Âdem Efiloğlu
7 Temmuz 2025
Saat. 20.00