Her ne kadar seyircisi azalmış olsa da, televizyonda,devletimizin halkımıza sunduğu güzel hizmetlerden biri de öğrencilerimiz için kurulan kanallardır. Ücretsiz, şifresiz ve reklamsız şekilde yayınlanan, adeta “sanal sınıf, sanal okul” diyebileceğimiz programlar sayesinde TRT EBA, öğrencilerimize dershaneyi evlerine kadar getiriyor desek yeridir. Bizim zamanımızda böyle kolaylıklar yoktu. Şimdiki çocukların “Ben bu konuyu anlamadım, bu soruyu çözemedim.” deme hakları yok bence; çünkü çalışabilecekleri o kadar çok kaynak var ki…

Ben de zaman zaman TRT EBA’yı izliyorum. “Bu yaşında sen de mi?” diyerek garip karşılayabilirsiniz. Ama saatlerce yalan dolan konuşan gazetecileri, sonu hep aldatmakla biten dizileri, birbirlerinin arkasından atıp tutan siyasileri, şike haberlerini ağızlarından düşürmeyen spikerleri ve “dünya mutfağının aktörleri” haline getirilmiş şefleri izlemektense, bu programları izlemeyi tercih ediyorum hem unuttuklarımı hatırlıyorum hem de yeni bilgiler öğreniyorum.

Ortaokuldayken en çok sevdiğim ders fen bilgisiydi. Mayoz–mitoz bölünme, ergenlik çağında olduğum için ilgimi çeken konulardandı. Ali Arslan öğretmenimizin kulakları çınlasın, kendisine sosyal medyadan bir türlü ulaşamadım. Maddelerin üç hâli vardı: katı, sıvı ve gaz. Katılar sertti; belirli hacim ve ağırlıkları vardı. Sıvılar akışkandı, konuldukları kabın şeklini alırdı. Gazlar ise her tarafa yayılır, tanecikleri arasındaki boşluk fazla olduğu için serbestçe hareket ederlerdi.

Ve aynalar… Tümsek aynalarda görüntünün boyu daima cismin boyundan küçüktü, ışığı dağıtarak yansıtırdı. Çukur aynalarda görüntü bazen ters, bazen düz; bazen büyük, bazen küçük olurdu ve ışığı tek bir noktada toplayacak şekilde yansıtırdı. Düz aynalar ise adından da anlaşılacağı üzere görüntüyü olduğu gibi yansıtırdı.

Buradan nereye geleceğim… Yıllar geçse de konular değişmiyor. Başarılı bir öğrenciydim; her dönem teşekkür ya da takdir alıyordum hâlâ evimin bir köşesindeki okul çantamda, mavi dosyamın içinde o belgeleri saklıyorum. Şimdi ise farklı bir bakış açısıyla dinliyorum dersleri ve anılar gözlerimde yeniden canlanıyor.

Bazı insanlar katılar gibidir; zor değişirler ve bulundukları  çöplükte  öterler. Kendilerini ne kadar büyük sansalar da küçüklere yem olabilirler.
Bazıları sıvılar gibidir; her ortama girip çıkarlar. Sözlerinde gevşeklik, işlerinde sululuk vardır. Hangi gruba katılırlarsa, oranın huyunu alırlar.
Bazıları gazlar gibidir; hayatlarındaki bir takım eksiklikleri tamamlamaya çalışırlarken ya tez gaza gelirler ya da başkasına gaz verirler.

Bazı insanlar düz aynalar gibidir; sizde gördüklerini söyler, gerçekten ayrılmazlar.
Bazı kimseler tümsek aynalar gibidir; kendinden başkasını küçük görmek hünerleridir.
Bazıları ise çukur ayna gibidir; ters davranır, ters konuşur ve olanı olduğundan çok abartırlar.
( Aynalar başlıklı yazı berberce tarafından 18.08.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu