Bir gün köle, efendisine baş kaldırmış:
“Cihanın senin olduğunu mu sanırsın? Buraların gerçek bir sahibi var.
Bu gücün sende kalacağını mı sanırsın? Milim milim ölçen var.
Yaptıkların yanına kâr kalacak sanma, satır satır yazanlar var.”

Efendinin ise şiirle arası yokmuş.
“Karın doyurmayan boş laflarla aklımı bulandırma!” deyince, kölenin cevabı şu olmuş:
“Doymak dediğin nedir ki, iki lokma yeter.
Gözü aç olanlara ise bir avuç toprak yeter.”

Aradan yıllar geçmiş. Efendisi ağır bir hastalığa yakalanmış, günlerce yatakta kıvranmış. ölümün eşiğine geldiğinde, yanına kölesini çağırtmış. Yorgun ve titrek  sesle :
“Sen akıllı adamsın… Bana bir yol göster de eski günlerime döneyim. Ayrıca seni  azat ettim, artık özgürsün, istediğini yapabilirsin.”demiş.

Köle başını eğmiş, sessizce efendisinin yanına oturmuş ve :
“Efendim… Uzun gibi görünen yolculuğun artık sonuna geldin.
Eski günlere dönmen mümkün değil; çünkü rabbine kavuşma vaktin,
Helalleşmeyi ise bırak da mahşere kalsın.
Orada ne ben köle olacağım, ne de sen efendi olacaksın,
Hepimiz aynı terazide tartılacağız.
Sen de herkes gibi,iki gün anılıp üçüncü gün unutulacaksın."
( Köle başlıklı yazı berberce tarafından 6.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu