Ne istersin kavanoz, kapağından be Nuri!
Sen gazoz ağacımsın, her zaman atışmada.
Bari bahset gözünün çapağından be Nuri!
Gazoz kapağını aç, aleme sataşmada.
Kavanozun suratı olur mu yahu hacım?
Erol hoca olsaydı sana derdi ki cicim,
Sakın ha dayılanma, aleme yeter gücüm!
Senin gibi bülbüller mahirdir ötüşmede.
Mayil olmuşsun belli kaşların karasına,
Neyi kıstırıyorsun dizinin arasına,
Haydi bastır o zaman oraya, burasına,
İyi geliyorsun bak, sinire yatışmada.
Büke büke açılmaz gücün yoksa bir vida,
Yaşlılık alameti, aslında bu dava da,
Bozma sakın ağzını kızartırım tavada,
Bulursun patatesle kendini katışmada.
Bedava mı aldıydın, hemşerin miydi bakkal,
Ne çivi, ne perçini alt tarafı bir tutkal,
Boşa mı ağardı ki çenende ki o sakkal?
Ciğerim kebap oldu, yüreğim tutuşmada.
Biz seni bilir idik, şöyle kelli felli ki,
Terelellim havası estirmişsin belli ki,
Dalga geçmiş yengimiz belli tatlı dilli ki,
Acık biraz kısa yaz, her lafa yetişmede.
Kul Fikret'i yine çok kaşıntı tuttu hoca,
Fitili aldı kalem, tutuştu yine baca,
Yazdığım whatsApp gibi şifreli uçtan uca,
Neyi açıyorsan aç, benimle çatışmada.
Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
02 Kasım 2025 Saat 17.40
Güzelçamlı/Kuşadası
(
Açamazsın Kapağı Nuri Hoca başlıklı yazı
Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret) tarafından
3.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
