Esmer Veda


Yatağımın gül kurulu yalnızlığı 
Ödüm kalın ipliklerle bağlı 
Sevişmelerimsizliğim koydum bendeki adını 
Gecenin körlüğü renkdaşlığından bu kadar ecel 
Bu kadar yırtık 
Bu kadar çöl 
Göremediklerimden yoğruldu ayrılığın üstelik
Ne kadar sessiz ahlar sığdırmışım şu gencecik sevdamıza 
Böyle havalardan aldatılır dedin sevgili demek 
Cevapsızlıklarının İlâhlığına yakılıyor Ankara'nın ayazı 
Öyle uyuştu ki erkek gibi sarıldığın ruhumun şömineli evleri 
Artık Tanrı da yok bu adaleti helâk eden sözlerin de 
Ey yolcu otobüslerinin cam pervasızlığını fasıllaştıran kenarları 
Şöyle bir yere kıvrılıp 
Sokağın tam göbeğinde 
Ne kadar gözyaşları varsa 
Tutup perçeminden 
Özgürlüğün el pençe divan sırlarına bırakıp 
Nasıl uçurumca ağlayarak uçtuklarını 
Kıyamet bakışlarından seyredesim var 
Var 
Var çünkü, kalbimin sızısında acı bir rüzgâr 

En çok koyan esmeriymiş vedaların 
Tenha kokulu unutamayışlarımın en vahşi izlerine yenildiğim kadın 
Artık o kara kaşında, kara gözünde değilim 
Neler geldi geçti sensizliğinden 
Duvara verip kendimi 
Evimi başıma yıkmalardayım 
Artık bir boşluğum var 
Ardında bıraktığın 
Bir de kâr gütmeyen sıradanlığın 
Ne olduğumu ne sen sor ne de ben söyleyeyim 
Nasılsa bir gün anlarsın 





( Esmer Veda başlıklı yazı Gecenin_Sesi tarafından 5.12.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu