Kayıp Ufuklar ve Sonsuz Yargı
Bırak yer devrilsin, gök çatlasın yedi yerinden,
 Bırak tarih donsun, çağlar küle dönsün! 
Yeter ki; senin ruhun, benim bu ölümlü zâhirden 
Kopan feryadımın sığınağı olan o 
Kutsal Liman'dan gitmesin!

Gün, göğün çatlamış kurşunî örtüsü altında,
 Bir mahkûm ihaneti gibi ağır, bir zindan gibi kör; 
Ve o "aydınlık" denilen ikiyüzlü yalanda, 
Ayaklarıma serilen, yargının merhametsiz Araf'ı bu! 
Annem sordu seni... Kalbim, o yaşlı yüzün karşısında,
 Yüce bir yalan söylemeye bile yetecek kuvveti bulamadım
 Yok, diyemedim, çünkü sen, benim varlığımın Yüce Kanıtı'sın!

Varoluşun Zincirleri ve Ölümcül Düşünce
Gömüldüm o zaman, varoluşun en karanlık dehlizine
Kaybolmuşluğumun mezarı, kendi göğsümdü! 
Bu sefalet içinde, o büyük, o kahredici soruyu düşündüm: 
Ölüm! 
O son cellât, o nihai merhamet... 
Bütün bu sensizlik zincirlerini kırar mıydı?
 Ah! Hayır, ölüm bile bu aşkın yadigârıdır! 
O, ancak bir kaçış olurdu; 
Ve gerçek aşk, Kaçak değil, Fedakârdır!

Kaderin Darağacı ve denizin Tuzu
Sonra, bir adalet meydanı gibi, dara çekildi yüreğim! 
Bir kadının gözleri... Onlar, toplumsal felaketin aynasıydı. 
Orada gördüm: 
Ne büyük devrimler, ne de küçük umutlar; 
Hiçbir insani çaba, 
Kader denilen o taş duvarı aşamazdı! 
Denizin tuzunu sürdüm yaralarıma, 
O tuz, yoksulların alın teridir; adaletsizliğin yakarışıdır!

Tutunmak...
 Boşuna! Uğraştıkça düştü ellerim,
 İnsanlık onurunun ayaklar altına alındığı bir zamana
Senin soylu ruhunun erişemeyeceği, aşağılık bir çağa.

Kör Düğüm ve İnfaz
Ve şimdi, bil ki; sevgili, ey ruhumun 
Yüce Esiri, Gözlerim, senin erişilmezliğine asılı bir halka, bir ilmik!
 Bu bir kördüğüm değil, bu bir ahlaki zorunluluk!
 Aşkımız, bu dünyanın pisliğinden arınmış, yücelen bir Sancak!

Gölgelerin, yani cemiyetin bütün ikiyüzlülüğünün infaz vaktinde, 
Kıran kırana uğrarken insan ruhu, 
Bizim büyük aşkımız, cellâtların önünde bile 
Kaderine Boyun Eğmeyen bir destandır
Zira aşkımız, bir ağıt değil, bir isyandır.


.
23 kasım 2025

( İnfaz Vaktinde başlıklı yazı AuBaDe) tarafından 7.12.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu