Çorum /Alaca şenliği


Çorum’dan Durdu Şahin , davet etti gel diye,
İstanbul’dan binerek, Hayy dedik düştük yola.
Davete avdet gerek,dosta dosttur hediye,
Geçerken Ankara’da, bir müddet verdim mola.

Ozanilo gardaşla, muhabbeti uçurduk,
Sohbete çok dalınca, araçları kaçırdık,
Sonra arabasıyla, otobanı göçürdük,
Başladı ufak ufak, Çorum’a doğru sıla.

Yol boyunca Durdu’nun, telefonu çınladı,
Biraz geç kaldık lakin, yine bize anladı,
Yemek saati imiş, çabuk diye ünledi,
Eğer yese idiler, hazırdı çifte bela.

En sonunda Çorum’a, olduk birlikte vasıl,
Sofrada başlamıştı, ufak ufak bir fasıl,
Kimler kimler var idi, onları yazsam asıl,
Edebiyat defteri, benziyordu okula.

En başta Habib vardı, koltuğuma oturmuş,
Hay maşallah mubarek, ne bulursa götürmüş,
Önünde boş tabaklar, bağdaş kurup oturmuş,
Yanında Toynak hazır, elinde paslı pala.

İmparator diyordu, Durdu Şahin Habib’e,
Senin olduğun yerde, gerek kalmaz tabibe,
Yahu rüşvet mi aldı, nedir derdi sahi be?
Acep nerdedir dedim, Durdu Şahin’de zula.

Zaten gözüm tutmazdı, bu Toynağı eskiden,
Asran diğer köşede, gözüme çarptı birden,
Latif zarif biriydi, eşiyle aynı serden,
Selami bey kardeşim, sanki fikire cila.

Gizemli yürek suskun, öylece bakıyordu,
Gözlerinin içinden, saf şiir akıyordu,
Cemalettin Gürpınar, aşkta aşk yakıyordu,
Ahmet Sargın’belli ki, itibarsızdı mal’a.

Coşkun Arslan ordaydı, elinde çaylar hazır,
Seviye dergisine, varlığı her dem huzur,
Mithat Kaya genç lakin, istikbale bir vezir,
Bu arada sohbette , devamda idi hâlâ.

Vel hasılı sonunda, sona erince taam,
Battal Dede parkına, vasıl olduk tastamam,
Belediye başkanı pek, zarifti vesselam,
Şiirle nefes aldık, nasip olsun her kula.

Muhammet Esat beyle, hoşca sohbet eyledik,
Şiirlerin yanında, türkülerde söyledik,
Halil erdugan ile, kederleri payladık,
Aşka aşık biriydi, sözü sazından evla.

Halil Gülşen ordaydı, dahi Mustafa Bolat,
Arap Kurt’u sormayın,,vadideki can polat,
Halit Yıldırım vardı. onun yanında Murat,
Şükrü Bilgili ise, sanki dostlukta yele.

Nuh Comba bey kardeşim, mütebessim hâl idi,
Şecaattn Arklan bey, dosta dostça dal idi,
Velhasılı vesselam, cümle lisan bal idi,
Battal Dede parkında, muhabbet döndü güle.

Murat Danlı ordaydı, ve de Ozan Güneri,
Yanı başında sazı, gurbette gönül eri,
Çaylar peşpeşe geldi, gitti içte zemheri,
Şen şakrak kahkahalar, karışıyordu yel’e.

Muhammed bey elinden, plaketker verildi,
Şiire hizmet için, nice yürek serildi,
Yer ve gök şiir dedi, şiir kalktı dirildi,
Gayrı yazmak düşerdi, kalemi tutan ele.

Alaca’nın içinde, eski tarih izleri,
Çayır türbe ne varsa, gezdirdiler bizleri,
Samimiyet doluydu, vefa kokan sözleri,
Değişir mi bu dostluk, beş para etmez pula.

Alaca’dan Çorum’a, yine yola kurulduk,
Zeki Gül bey hazırdı, dostluğuyla sarıldık,
Muzaffer Külcü beyin, ş’ir aşkına vurulduk,
Yemek.dondurma derken, sığamaz olduk çula.

Şenlik bir alem idi, bülbül gibi şakıdı,
Halit Yıldırım çaldı, Oktay Zerrin okudu,
Bay kahkaha gibiydi, bir emsali yok idi,
Ardından bir çok şarkı, gezecek dilden dile.

Çorum’dan Alaca’ya, geri dönüş başladı,
Yeniden gelmek için, bir çokları düşledi,
Eğri otur doğru de, dostluk öze işledi,
Ve hâlâ diyorlardı, ne diliyorsan dile.

Veda anı gelmişti, birer birer ayrıldık,
Kimimiz gruplarla, yalnızlıktan sıyrıldık,
Dostlar gidiyor diye, teşrifatla duyrulduk,
Hakları helal edin, kim yaşaya kim öle.

Helal edin ve lakin, yine beni çağırın,
Onları boş verin ha, yer yok diye bağırın,
Üç kuzu olsa yeter, beşte börek yoğurun,
Yeni şiir yazarım, Alaca’dan ta Nil’e.

İşte bu şiirimde, bu davetin eseri,
Tekrar davet gelirse, hazırım dünden beri,
Dosta dostça kelam et, her daim ey Makberi,
Mevla’m yardımcı olur, sıdkla bükülen bele.

Makberî - Ahmet Akkoyun.....11/08/2010....17:45......İst
 
Not:
Çorumdaki şiir şenliği ve plaket töreninden sonra kalemde dile gelenler
( Çorum Alaca Şenliği başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 12.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu