taksici……..; demişsin
kim gibi deyen
valla sizin bildiğiniz
hiş kimseye benzemeyoru
ha höyle gara-guru
güçcük gafalı
meşin takalı
kısa saşlı,
tepesi kel,
takası da sanki gafasının arkasında
galın uzun boyunlu
çenesi gısa da
ümüğü çenesine gadak uzun
kafasının kuturu da aşşa-yokarı
boynunun galınlığında
boynunun uzunluğunda
bi çene çıkıntı ediyoru o gadak
kısık gözlü
çıkık şakaklı
bıyığının yokarısını tıraş etmiş
gısa bıyıklı
ner de Sülü’nün bıyıkları
sivri-goca davşan dişli, üsdelik
dişlek, hemi de gedik-geme[1]
iki de bir dişlerini
gizleme telaşasında
gambır, kırk-elli yaşlarında
kim bilir belki daha fazla
nursuz suratlı adamın biri
Allah var ya cingen valla-billa
ya da daha beteri
o gadder nursuz annacanız
“-heyvah Memedim valla boku yedin”
“-Sülemen”
“-Sülemenin nesine güvenilcek
ne Sülemeni gollacan len ıh-ı
“-höt” desen gorkudan sışcak yer arayoru
daha demikden gördün işdecik
ondan arka-gale olu mu”
deyon kendi-kendime
aklım sıra basdırıyon gorkumu
bakdım’ bi bokluk var
o değilden yutmuş gibi dur(ru)un
anasına satayın
fırsantını buldum muydu
pııırrrrr memedi dutabilene aşk olsun
durum-vazziyet-gidişat bu
gaçanın anası ağlamaz
bulurun garaçdakı hemşerimi
derin “durun bu!
beni goru”
sahi anam neyder ki
su-ahır-aş-asbap-gatır-inek-goyun-geçi
ya Repbim bak gör gari
Allah mafaza
n’olur nolmaz”
[1] gedik-geme: dişlerinden noksanı var