içimde yabancı bir iklimin alışılmazlığı
ilk ayrılığı doğarken yaşamanın kaçınılmazlığı
yakıcı ve içten bir haykırışın
yüreğimin derin kuysundaki yankısıdır
ölüm karanlığı yokluğun...
dalmak vardır düşüncelerinin sıcak okyanusuna
bir ormanı andıran gözbebeklerinde kaybolmak
oturup da gidermek susuzluğumu yamaçlarında
su toprağın kokusundan ayrılmıyorken
biz harmanlayıp ruhumuzu kattık maviye
sonra düştük bir yağmur damlası içinde
sızıp kurak bir toprağın çatlağından,
işte biz orada buluştuk
hayatın vefasızlığına inat
iki kum tanesini bile kavuşturduk...
vurulmaktır sana delicesine
kirpiklerinin gölgesinde sürgün yemek
ve tuzak kurabilmektir sahteliklere
tüm riyakar gölgelerden uzak
sen bas yüreğimin yeryüzüne sevgi ekerek
öyle bir bas ki korksun senden sensizliğin
gün gelir ayrılığın eşiğine dalarsa gözlerin
bir avucuna büyüttüğün dünyanı al,
bir avucuna da sendeki beni
ve sık yumruklarını kemiklerin kırılırcasına
belki un ufak olur karışırım özüne...
FATİH ALBAYRAK
03.09.2010 TRB