Gökyüzünde bir hüzün,

Sağanak halinde düşüyor yeryüzüne

Ve sonbaharda ölmek zor,

Sonbaharda ayrılmak tüm tanıdıklardan,

Artık alıştığın kentten,

Umursamadığın sokaklardan,

Dikkat etmediğin kavak ağaçlarından,

Ve her gün adımladığın kaldırımlardan ayrılmak

Zor, şaşırtıcı gelse de.

Asıl zor olansa;

Sonbahara defnetmek sevdiğini,

Zor…

 

Okumadığın kitaplar dururken kitaplığında,

Fırından aldığın taze ekmeği poşetinden bile çıkarmamışken,

Pencereyi açıp sabahın taze havasını,

Gerine gerine çekmemişken ciğerlerine,

Uyanamamak sabaha,

(Hani şikâyet ettiğin her zaman)

Ya da henüz uyanmışken düşüvermek soğuk zeminine odanın,

Ölümün soğukluğunu hissetmek tüm bedeninde,

Zor…

 

Asıl korktuğun ölmek miydi?

Yoksa her zaman şikâyet ettiğin hayattan ayrılmak mı?

Artık bunları düşünecek zamanın var mı?

Ölüler düşünürler mi yaşadıkları zamanı?

Bilemiyorum bunları.

Ama bildiğim;

Sonbaharda ölmek zor,

Ayrılmak sonbaharda hayattan,

Hayatına bir şekilde girmiş tüm tanıdıklardan ayrılmak

Ve dahası

Sonbahara defnetmek sevdiğini,

Zor…

( Zor başlıklı yazı MESUT ÇİFTCİ tarafından 23.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu