02.10.2010 tarihinde Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Diyarbakır Büro Memur-sen’in 2.olağan kongresi yapıldı.Usulüne uygun konuşmalar, yorum ve değerlendirmeler yapıldı, ancak tek adayla kongre yapıldığını fark ettim,biraz hafızamı yokladım birinci kongresi de tek adayla gerçekleşmişti.Bir sivil toplumcu olarak bu konuya değinmek amacıyla sahsım adına söz aldım, sizinle paylaşıyorum.
………………………………….
“Sayın divan,değerli katılımcılar,
Ben sivil toplumcuyum,yeddi sivil toplum kuruluşuna üyeyim, ancak hiçbirinin yönetiminde değilim, fakat yönetimdeki arkadaşlarımdan daha çok ya da en az onlar kadar destek veriyor,üye olduğun kuruluşuma bir leke getirmemeye gayret ediyorum.

Efendim TASAM adında bir sivil toplum kuruluşumuz var Cumhurbaşkanlığı himayesinde çalışmalarını yürütüyor,daha çok dış dünya ile ilgileniyor.İslam ülkeleri sorunları ve çözümleri adlı bir konferansa katılmıştım saygın bir Profesör şöyle bir ifade kullandı. “sanmayınız ki dünya siyaset ve bürokrasinin elinde şekilleniyor, dünya sivil toplumun güdümündedir.Dünyada aşağı yukarı beş bin sivil toplum kuruluşu var bunların 1170 tanesi Amerika’dadır bunlardan 250 tanesi ise Vaşinton’dadır.İslam ülkelerine baktığımız zaman etkin sivil toplum kuruluşu olarak en çok Türkiye’de var o da sayıları 21 tanedir yanılmıyorsam memur-sen’i de bunlardan saymıştı.Ancak memur-sen aktif hale gelemiyor.

Ülkemizde nitelikli insan sayısı az, başka bir ifadeyle beşeri sermayemiz zayıftır.Genel Başkanımız Ahmet Beye de izah ettim Memur-sen Akademileri adı altında üyelerimizi yetiştirelim,İletişim dersi verelim,Hitabet sanatını öğretelim,Güncel meseleleri tahlil edelim.Hatta üyelerimiz kendi aralarında seminerler düzenlesinler,yeter ki bir hizmet içi yetiştirme programımız olsun.Bak sana çoğumuz bu kürsüye çıkma cesaretinde bulunamıyoruz maalesef.

Kongrelerimiz iyi oluşmuyor, bakın bir çok kongremiz tek adayla gerçekleşiyor.Halbuki tek adaylı kongrelerde; eleştiri yok ,öz eleştiri yok,rekabet yok rekabetin olmadığı bir durumda iyinin daha iyisini arama gibi bir durum oluşmaz.

Evet memur-sen bir açıdan sayısal olarak zirvede ama unutmayalım zirveye çıkmak önemli olduğu kadar zirvede kalmak da önemlidir,hatta daha zordur.Bunun için de üyelerimizi yetiştirmeliyiz diyorum, bu kongrenin hayırlara vesile olmasını diler hürmet ve sevgilerimi sunarın”.
…………………………………..
Saygı değer okuyucularım kim ne biliyorsa insanlık adına diğerleriyle paylaşmalıdır.Bu şekilde bir “ortak akıl” oluşur ve bu akılla toplum daha iyi bir seviyeye ulaşır.Zaten bu yazıları yazmamın asıl amacı da budur.Doğru ve güzel şeyleri aramızda paylaşalım.Bunu yaparken de ben bilirim havasında olmayalım. 22-23 eylülde uluslar arası bir konferansa katıldım 47 ülkenin üye olduğu “uluslar arası aile örgütü” başkanı bir Hanım efendi şöyle bir ifade kullandı;”galiba dünyanın kurtuluşu, daha çok vatandaş olmak, az tüketmekle mümkündür” demişti.İşte insanlığın aradığı adalet yaklaşımı yani eşit vatandaş olmalıyız “biri yer biri bakar” adetini bırakıp ekmeğimizi paylaşmalıyız diyorum peki bunun öncülüğünü kim yapacak tabiî ki sivil toplum kuruluşları yapacak,ama bir sivil toplumun yönetimi yönetimi elden bırakmamak için hile hurda peşine düşecek kadar ucuzsa, insanlık adına yapacağı bir katkı yoktur,kanaatimce.

Sivil topum kuruluşlarının yanında olalım,geliştirelim emin ellere verelim.Halkın hak ve hukukunu arasınlar, gelişmeye olgunlaşmaya katkıda bulunsunlar Sivil Toplum kendine gelse Siyasetimiz düzelir Bürokrasi ayağını denk atar Eğitim-öğretim kalitemiz artar topluma bir huzur ve güven gelir,mutluluk artar ben buna candan inanıyorum.

Bu temennilerle selam ve sevgilerimi sunar,Sivil Toplum için kavli ve fiili duanızı, başka bir ifadeyle katkınızı bekliyorum.
E.KAYA
( Ah Sivil Toplum,ah Sivil Toplum başlıklı yazı Eyüphan KAYA tarafından 3.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu