Alucra, yiğidin harman yeridir
Ak ekmeği güzel, tuzu güzeldir
Hakk’a nazar kılan gözün feridir
Koyunları güzel, kuzu güzeldir
Giresun ilinin çok uzağında
Neler yetişmez ki İrem bağında
Boran eksik olmaz yüce dağında
Yamaçları güzel, düzü güzeldir
Yağmurlar yağdıkça karışır çaya
Kızlar düşlerini yığar bohçaya
Yüzü gözü benzer güneşe, aya
Gamzeleri güzel, yüzü güzeldir
Sanki gök delinir, dereler çağlar
Bir köşe başında yetimler ağlar
Toprağı gülümser, bin verir bağlar
İlkbaharı güzel, yazı güzeldir
Giresun ilinden uzağa düşer
Sabır kazanında metanet pişer
Hayra tebdil olur, buharlaşır şer
Türküleri güzel, sazı güzeldir
Sevgi şerbetine, aşkı bandıkça
Al sancak göklerde dalgalandıkça
Gönül huzur dolar onu andıkça
Bayrağında alı, bozu güzeldir
Süzüldükçe akar Mayıs Deresi
Bu cennet diyar da sorma neresi
Kanla sulanmıştır her bir karesi
Nasihati güzel, hazzı güzeldir
Kamışlı sustukça konuşur taşlar
Kuytu manastırda eğilir başlar
Hakk’ın huzurunda dökülür yaşlar
Hoşgörüsü güzel, özü güzeldir
Mevla’m her bir şeyi güzel yaratmış
Çirkin ne var ne yok, üstünden atmış
Alucra, dağların koynunda yatmış
Ak gerdanı güzel, yüzü güzeldir
Buz gibi pınardan, suyundan içtim
Hasat vakti geldi, ekini biçtim
Bir somun ekmeğe yurdumdan göçtüm
Hakk’ın çoğu güzel, azı güzeldir
Endamını görüp sevdana kandım
Gurbet elde seni her nefes andım
Hasret alev alev, narında yandım
Kocamışı güzel, kızı güzeldir
Gatmer, haşıl, ömeç sofrada aşın
Yükselir semaya o mağrur başın
Bedeldir her şeye toprağın, taşın
Lahanası güzel, pazı güzeldir
Bahar geldiğinde kuşlar ötüşür
Kışın ortasında dağda kar üşür
Bağlarında meyve, sebze yetişir
Tavukları güzel, kazı güzeldir
Yeşile bürünür baharı, yazı
Nefesi dondurur gece ayazı
Minareden taşar yüce niyazı
Aşikârı güzel, gizi güzeldir
Hayran Kaplıcası dağıtır şifa
Alucralılarda tükenmez vefa
Sonsuza dek sürsün doyumsuz sefa
Ak gömleği güzel, bezi güzeldir
İffet abidesi, güzel kızları
İşveleri başka, başka nazları
İple çekmekteyim ben hep yazları
Tavırları güzel, sözü güzeldir
Sözler tükense de tükenmezsin sen
Yandıkça tükenir ateşinde ten
Ne kaldı maziden bir sen, bir de ben
Yakını da güzel, uzu güzeldir
Gönle sığan sevgin sığmaz heceye
Bir bedir olursun kara geceye
Sevdan yol gösterir, uğrar niceye
Ateşleri güzel, közü güzeldir
Uzak düşen canlar boynunu büktü
Yaşlanan çınarlar yaprağın döktü
Gurbette içime bir hüzün çöktü
Yağan karı güzel, buzu güzeldir
Not: Bu şiir “Namelerde Alucra” konulu şiir yarışmasında “Mansiyon Ödülü” kazanmıştır.
M.NİHAT MALKOÇ