Hikaye / Anı Hikayeler

Eklenme Tarihi : 11.06.2011
Okunma Sayısı : 2287
Yorum Sayısı : 1

 

Gelinlik kızların baba evinden koca evine geldiklerinde neler hissettiğini, evlenen her kadın bilir.

 

“Eşleri ile bir ömür paylaşacakları ev, sanki başka birisine aittir. Uzun süre o evde kendilerini misafir gibi görürler”

 

Hiç tanımadıkları birisi ile bir ömür geçirecekleri yeni evleri, o anlarda o kadar yabancıdır ki,

 

Ana ve babaları ile aynı şehirde,  aynı semtte, hatta aynı apartmanda bile olsalar, içlerinde sebebini bilmedikleri bir pişmanlık yaşarlar.

 

Düşünmezler ki, ha deyince aileleri yanlarına gelir. Ya da istedikleri zaman kendileri ana ve babalarının yanlarına gidebilirler.

 

Ve bilmezler ki,  biz ithal gelinlerin yaşadıklarını.

 

“Dillerini, dinlerini, adetlerini bilmediğimiz. Bizleri hor gören, her fırsatta aşağılayan insanların bulunduğu yere gelin gitmenin, gün güne üşümeye dönüşecek ilk titremesini”  Bilmezler ki…

 

 

Nereden bilecekler yaşanan o ilk acıyı,

 

“Öyle bir sarsar ki o ilk acı insanı, gelecek büyük bir depremin öncü sarsıntısıdır sanki”

 

Bir taraftan eşinize içine düştüğünüz psikolojiyi hissettirmemeye çalışırken, bir taraftan da eyvah ne yaptım ben diye düşünürsünüz.

 

 Oysa henüz ortada sizi üzecek, yıpratacak bir şey de yoktur.

 

Ama dedim ya,  ateş yüreğe düşmüştür bir kere… Bu öncü depremin şiddetli bir depreme dönüşüvereceğini hissedersiniz o an.

 

“İşte o an belki de ağlamayı unuttuğunuz ilk andır.” 

 

Kendinizi ağlamamak için sıkarsınız. Boğazınıza bir şeyler düğümleniverir. Dışarıdan gelen kilise çanlarını, yaşayacağınız sıkıntıların tehlike çanları gibi düşünürsünüz.

 

Uykusuz ilk gecenin sabahında, vatan da ki, ezan sesini hayal eder, hatta duyar gibi olursunuz. Ama yine duyduğunuz çan sesleri, hayal etmenize bile fırsat tanımaz.

 

Memlekette iken, ananızdan sıklıkla duyduğunuz “Ya sabır, ya Allah”  cümlesi dökülüverir ağzınızdan.

 

 

İlk günlerde ilk acı, olsan da başın tacı.

 

Ezan vakti duyunca, kilisenin çanını.

 

Çekiliverir kanın, başlar bitmeyen acı.

 

Daha ilk dakikadan, düşünürsün yarını…

 

 

Bizler burada bazen tıpkı depremde enkaz altında bir umutla bekleyerek, kimse yok mu? Diye haykıranların bağırdığı gibi  haykırmak isteriz.

 

Ama boğazımıza bir şeyler düğümlenir ve haykıramayız.

 

 Bazen Türkiye'de ki yakınlarımızdan acı bir haber duyduğumuzda bile ağlayamayız, göz yaşlarımız içimize akar.

 

Canım Ana'cığım, sevgili ablalarım;

 

İzin dönüşlerinde sizden ayrıldığım her vakit, bu acaba son mu? Diye sorarım kendime...

 

Veda vakti gelince gözlerim dolar. Anamın ellerini öper yutkunarak allahaısmarladık der, tekrar sizin o kokunuzu içime çekerim.

 

Yanaklarınızı yanaklarıma sürer ve yola çıkarım.

 

 Sırtımı döndüğüm an, gözlerimin nemlendiğini anlar hemen silerim.

 

Gitmek ve elveda demek ne zor gelir.

 

Her sene, her izin dönüşünde yaşarım bunu.

 

Size doyamadan ayrılma vakti geliverir.

 

Yanınızdan uzaklaşırken,  sizi özlemeyeceğimi düşünmek isterim.

 

Yeni özlemler yaratmaya çalışırım beynimde, yüreğimde…

 

Örneğin; yıldızları özleyeceğimi, ezan sesini özleyeceğimi, boyayalım mı abla? Diye bağıran boyacı çocuğu özleyeceğimi, simitçilerin sesini özleyeceğimi, sabah erkenden çıkan sıcak francala ekmeği özleyeceğimi düşünmeye çalışırım.

 

Sonra korktuğum başıma gelir ve daha uçağa biner binmez hem sizleri, hem de bütün bu saydıklarımı hemen özlerim

  

 

Sesimi duyan yok mu? Ezan mı bu duyduğum?

 

Çıkartın beni buradan, nerede benim yurdum?

 

Umuda yolculuktu,  nedir burada bulduğum?

 

Neden susuyorsunuz. Çok mu zor ki sorduğum?

 

 
Devam edecek

 

 

 

( İthal Gelinler (3) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 11.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu