Binmiş rüzgâra gider ufka doğru dörtnala
Bulutlardan görülür bakınca nal izleri
Dalarken vurgun yemiş gözler bu sonsuz yola
Iztıraplı yüzlerde okunur sel izleri
Deryaları aşarken kürekler yara yara
Esir düşen dalgalar düşünür kara kara
Pusulası doğruya elbet gözükür kara
Azgın sularda kalır muzaffer sal izleri
Kim unutturabilir bir sahibi eseri
Usta ölse de keser çıraktaki keseri
O eserler uyutmaz hafızayı beşeri
Kıyamete kadar hep öpülür el izleri
İnsan odur ki sokmaz kini kalp hanesine
Düşürmez düşmanını bile el çenesine
Herkes veda edecek bu dünya sahnesine
Ayıklanır taşlardan atılan gül izleri
Meyveli ağaçların taşlanmakmış kaderi
Buna razı olanın olmaz asla kederi
Ayaklar gurur duyar taşımakla bu seri
Günahları temizler müfteri dil izleri
Kibir kime yakışır acep şeytandan başka
İş işten geçtiğinde neye yarar ah keşke
Öyleyse ram olmalı insanoğlu bu aşka
Zira vardır sadece cennette kul izleri
02:15