5 yaşında Gazel adında küçük bir kız vardı. Çok tatlı bir kızdı. Pakistan’da yaşıyordu. Ailesi ile birlikte küçük bir evde oturuyorlardı.
2010 yılının son 6. ayıydı. Bütün gece durmadan yağmur yağmıştı. Sabaha kalmadan bir sel yaşandı. Herkes uyuyordu. Çok yüksek bir ses duyuldu. Gazel aniden uyandı. İçeri su girdiğini fark etti. Annesini ve babasını uyandırdı. Gazel’in babası Hasan Bey küçük oğlu Ahmet’i alabilmek için yan odaya geçti. Bu sırada Gazel ve annesi Amine çatıya çıktılar. Hasan Bey oğlunu kucakladı tam merdivenle yukarı çıkacaktı ki büyük bir dalga onu sürükledi. Bir ağaca tutundu. Yüzerek merdivenin başına geldi. Ahmet’i Amine Hanım’a uzattı. Gazel de o sırada anne ve babasını izliyordu. Amine Hanım ve Hasan Bey Ahmet’in birer elini tutuyordu. Bir kez daha büyük bir dalga geldi ve bu sefer üçü birden suya düştü. Tutunmaya çalıştılar ama olmadı.
Gazel’in gözleri önünde annesi, babası ve kardeşi acımasız sel sularında sürüklenerek gözden kayboldu. Gazel şoktaydı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Artık şu acımasız hayatta tek başına kalmıştı. Elinden hiç bir şey gelmiyordu. Sadece ağlıyordu. Olaya tanık olan komşuları evlerin çatıları birbirine yakın olduğu için hemen çatıdan çatıya atlayarak Gazel’i yanlarına aldılar. Komşuları Gazel’i teselli etmek için her şeyi denediler ama olmadı. Gazel sürekli ağlıyordu. Artık Gazel gibi komşularda çaresiz kalmışlardı. Gazel bütün gece ağladı, hiç susmadı. Sürekli ağlıyor ve anne, baba diye sayıklıyordu. Komşu kadın bu duruma çok üzülüyordu.
Ertesi sabah acımasız sel suyu yerini ıslak topraklara bıraktı. Herkes çatılarından inerek evlerini toplamaya başladı. Bir kaç gün sonra Türkiye’den Kızılay ve çeşitli yardımlar için bazı insanlar gelmişti. Herkese yardım ediyorlardı. Gazel’in komşularına da bir çadır vermişlerdi. Gazel dışarıda oturuyordu. Türkiye’den yardım içi gelen Necla Hanım onu gördü ve yanına gitti. Gazel’e:
-Merhaba küçük kız. Benim adım Necla. Türkiye’den sizlere yardım için geldim. Senin adın nedir?
-Gazel.
-Tanıştığıma memnun oldum. Ailen nerede?
Gazel birden ağlamaya başladı. Necla Hanım durumu hemen anladı ve Gazel’in başını okşadı.
-Seni anlıyorum bende uzun yıllar önce ailemi trafik kazasında kaybettim. Seni üzdüğüm için özür dilerim. Kimle kalıyorsun Gazel?
-Komşumla kalıyorum.
-Beni ona götürürmüsün?
-Peki
Çadıra geldiler. Necla Hanım önce hal hatır sordu. Sonra asıl mevzu olan İstanbul konusunu konuşmaya başladı.
-Ben öncelikle geçmiş olsun demek istiyorum.
-Teşekkür ederim.
-Gazel sanırım selde ailesini kaybetmiş. Eğer izin verirseniz Gazel’i alıp İstanbul'a götürmek istiyorum. Bir iki aylığına, sonra bizzat ben kendim getirip size teslim edeceğim Gazel’i.
Kadın enine boyuna iyice düşündükten sonra:
-Aslında iyi olur. Gazel çok kötü günler geçiriyor. Buralarda harap olmasın. Yine de Gazel’e de sormanızı isterim.
Necla Hanım Gazel’e de sorduktan sonra bir gece orada kaldı. Ertesi sabah uzun bir yolculuğa hazırlandı ve Gazel’i almaya gitti. Gazel vedalaştı ve İstanbul’a gitmek için yola koyuldular. İstanbul’a geldiklerinde Necla Hanım’ın evine gittiler. Orada Gazel güzel bir banyo yaptıktan sonra alışverişe çıktılar. Restorantta bir şeyler atıştırıp Gazel’e kıyafet aldılar.
Necla Hanım günlük işlerini bitirene kadar Gazel’i kreşe bırakıyor, akşamda İstanbul’u gezdiriyordu. Bazense çarşıya çıkıp Pakistanlı kardeşlerine hediye almak için dolaşıyorlardı. İki ay bitmişti. Gazel Pakistan’a gitmek için can atıyordu. Uçağa bindi ve uzun bir yolculuktan sonra güzel ülkesine kavuştu.
Kızılay iki ay süre içerisinde Pakistanlılara “Mevlana Evleri” denilen evler açmıştı. Gazel komşusunu buldu. Onlara sıkı sıkı sarıldı. Sonra Necla Hanım’la hediyeleri dağıttılar. Necla Hanım bir iki gün kaldıktan sonra herkesle vedalaşarak ayrıldı. Pakistan da kısa bir süre sonra okullar açıldı. Gazel anaokuluna başlamıştı ve şimdiden kendine bir hedef koymuştu.
Okulunu hiç aksatmıyordu. Öğretmenin verdiği ödevleri eksiksiz yerine getiriyordu. Necla Hanım da ayda bir Gazel’i ziyarete geliyordu. Yine bir gelişinde Gazel:
-Ben büyüyünce polis olacağım. Herkesi felaketlerden koruyacağım.
-Aferin sana Gazel. Emin ol annen ve baban seni görüyor ve seninle gurur duyuyorlardır.
Gazelin yüzü güldü ve derslerini hiç aksatmadan okula gideceğine, her zaman ödevlerini yapacağına söz verdi ve Necla Hanım’a annesine sarılır gibi sımsıkı sarıldı.
Yazarın
Önceki Yazısı