Gel Artık
Gönül dağlarımın buzu eridi
İçimdeki sular çekti gel artık
Sevgi bahçesinin gülü kurudu
Yüreğimde tipi çıktı gel artık
Yüz gülse de yürek gözyaşı döker
Gönül dünyamıza, karanlık çöker
Ağyar bahçemize zakkumlar eker
Yüreğime hazan çöktü gel artık
Kalp gözüyle Hakk’ı göremez olduk
Erenler bağına giremez olduk
Hakikat sırrına varamaz olduk
Bu can bedenimden bıktı gel artık
Aşkın ateşinde çile pişirdim
Yürek semasına cemre düşürdüm
Kalpten kalbe giden yolu şaşırdım
Gözüm kanlı yaşlar döktü gel artık
Hazan vakti geldi, çiçeğim soldu
İçime hasretin melâli doldu
Hatıralar birer birer kayboldu
Ayrılık canımı sıktı gel artık
Boğuyor sevdamı gözlerin nemi
Ruhumu okşuyor aşkın meltemi
Kaldıramaz bu can gayri mâtemi
Hasret cana hüzün ekti gel artık
Nasıl unuturum hicran yasını
Seninle yaşadım aşkın hasını
Vuslatla sil gayri yürek pasını
Hasretin bendimi yıktı gel artık
Gönül kafesinden uçtu kuşlarım
Zemheri misali bütün kışlarım
Kâbusa dönüştü beyaz düşlerim
Gün ağardı şafak söktü gel artık
M.NİHAT MALKOÇ
(
Gel Artık başlıklı yazı
M.Nihat Malkoç tarafından
23.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.