Tarihe kara adını yazdırmaya hazırlanıyordu gece
Binlerce yıldız hüznünden sığmıyordu gökyüzüne
Hava sıcak, hava kasvetli
Sanki ölümün sessizliği sarmıştı heryeri
Saatler sabahı üçü üç geçiyordu
Ateşten bir top yükseldi gökyüzüne
Görenler böyle diyordu
Önce bir uğultu bozdu sessizliği
Sonra ardından gelen çığlıklar..
Allah ım neydi bu?
Mahşer yeri gibi.
Duvarlar yıkıldı üstümüze
Kalakalmıştık kızımla öylece
Duaları tespih ettik dilimize
Hiç aklıma gelmediniz Allah var ya
Kurtarırdın oğlumu, sen güçlüydün, babaydın ya
Kızımın çığlıklarıyla kendime geldim
Baban kurtarmıştır kardeşini merak etme yavrum dedim
Azrail'in evimizde dolaştığını nerden bilirdim…
Sağ yanımdaydı kızım, boş kaldı sol yanım
Sırtımı dayadığım erim, yarim, koca çınarım
Meleğim Canımdan can kattığım bebeğim
Tam altı gün oldu haber yok sizden
nerdesiniz …
Acı haberinizi verdiler sonunda
Kör bıçağı sapladılar yüreğimin tam ortasına
Mahkum ettiler beni sizin acınızla yaşamaya
Kuytu odalarda yıllarca isminizi haykırdım
Her gece yastığıma sessizce gözyaşlarımı bıraktım
Sırdaşım oldu dört duvar
Oturup çaresizliğimi anlattım
Söyleyin ne olur, hangisine yansın yüreğim
Söyleyin ne olur, daha ne kadar dayanır bedenim
Tam dörtbinüçyüzseksendört gün oldu siz gideli
Acınızı yaşıyorum içimde hâlâ dün gibi
İsminiz dilimde besmelem oldu
Çerçevede resimleriniz sararmaya yüz tuttu
Nerdesiniz?
Bilirim dönüşü olmaz yollardasınız
Bilirim mahşerde bize şefaatçisiniz
Bilirim de yine kabullenmez bu yürek
Günlerim geçiyor hergün daha fazla özleyerek
Şimdi geceler sisli puslu katran karası
Geceler hüzünler ve acılar ağdası
Geceler mutluluğumun son noktası
Ayın eteğinde asılı bıraktım umutlarımı
Size kavuşmaya bağladım yarınlarımı
Sizi hep sevdim, daima seveceğim
Bir gün mutlaka yanınıza geleceğim…
Siz rahat uyuyun…MELEKLERİM…