Bir ana bir oğul doğurdu
Adsız,sansız,bir nişansız,
Sadece çocuk.. şöhretsiz,şansız
Dünyadan habersiz... ama
Değildi kadersiz,
Tanrı ne yazmışsa yazmıştı
Ak alnına adını....
Bu azmış gibi ad aradılar,
Dediler ad da bir uğurdur.
***
Dedelerden ad almıştı babalar,
Cocuklar ne alarsa babadan alar.
Bunu iyi biliyordular gayet
Biri Barış dedi, biri Adalet,
Biri Gökhan dedi,biri Şerafet,
Biri Mübarız,biri Selamet,
Biri Ahmet dedi, biri de Mehmet,
***
İhtiyar bir adam dindi nihayet:
Tamam,Mehmet olsun etmeyin zahmet.
Lakin ad alması gelmedi sona....
Ne bizler tek doğduk, ne de o tektir,
Türkten Türk doğurdu,Türk oğlu Türktür.
Bir süre bu adla yaşasın ama,
Öyle sanmayın ki, ebediliktir.
Min yıllar önce çok-çok eskiden
Türk uluslarında bir gelenektir:
Nasıl yaşarsa da o bundan bele,
Soyu-sopuyla değil,iş-emeliyle
Adının üstüne ad gelecektir.
Minlerle gecenin bağrı yarıldı,
Sabahlar sıyrıldı,yıllar doğuldu.
Ona "çocuk" diyenlere darıldı,
Dün baba vardısa,bu gün oğuldu.
Ata bindi, atlanınca,
Kuş oldu kanatlanınca
Leçek-leçek gezdi enber çiçekleri
Min kokladı, tek gözele yar oldu.
***
Bir ağaçtı soyu,tanırdı milletini:
Kök içdi toprağının gayretini,
Sadakatını, cüretini,
Babalara,dedelere hürmetini,
Yuttukca yayıldı gövdesine,
Dallarına...
Babasıından emanet aldığı
Türk kanından
Kuvvet geldi kolarına,
Dünkü cocuk bugün artık bir er oldu.
Nalesini zamam-zaman
Rüzgarlar alıp sovuran
Annelerin göz yaşlarından geçti,
Bastı toprağını,bastıkca
Fışkıran şehit kanına and içti,
Dostunu tanıdı,düşmanını seçti..
Korudu babalarından kalan
Ne varsa..
Dağı dağ,aranı aran...
Sarıldı kılıncına dar günde, dar ayakta,
Vatana siper oldu.
Okudu babaların kitap-kitap türkülerini
Ezber oldu...
Atıldı savaşa...
Al kanı harman oldu,
Son sözü Turan oldu,
Gömdüler son menziline,
Adını yazdılar taşa... ama
Ne Ahmet,ne Mehmet dediler,
Öylece ŞEHİT dediler.
Bir türk gerçek adını kendisi alsın gerek.
Şehit, adın mubarek!
Sözlük:
nale - inleyiş